ŞİDDET, YETERSİZ İNSANLARIN BARINAĞIDIR! - Meltem Ataş
SON DAKİKA

ŞİDDET, YETERSİZ İNSANLARIN BARINAĞIDIR!


Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur demiş Mamatha Gandhi.

Sevgi ve şiddet bir arada kullanılması imkansız iki ifadedir. Çünkü sevginin var olduğu yerde şiddete yer yoktur. Şiddet ne yazık ki bütün iyi niyetli duyguların önüne geçerek sonu acı, hayatları yok eden, insanları manevi bir sefalet iklimine sürükleyen, çıkmaz bir hayat sunmuştur bazı insanlara.

 

Baş aktör çok seven, evet yanlış duymadınız sözde çok seven ve kaybetmek istemeyen insan… Bir yandan sözel ve ruhsal, diğer yandan fiziksel anlamda uyguladığı şiddetle hem kendi hayatını hem sözde çok sevdiği insanın hayatını mahvetmeyi başarmıştır. Çok sevmiş bağırmış, çok sevmiş dövmüş, çok sevmiş yaralamış, çok sahiplenmiş öldürmüş. Sözlü taciz mi dersiniz, darp etme yaralama mı, canice akıl almaz tekniklerle katletme mi, ne ararsanız var bu şiddet zincirinin her halkasında.

 

Yıllardır gündemimizi meşgul eden bir kavram olan şiddet ne yazık ki çok kullanmaya başladığımız, görselde bize ürkütücü gelen aynı zamanda çok acıtan bir kavram halini almıştır. Sözde ve duyguda aşırıya kaçmak da diyebiliriz.

Ülkemizde uzun yıllardır özellikle kadına şiddetle mücadele edilirken ne yazık ki cinayetlerin sonu gelmemiş, şiddet haberleri her geçen gün ana haberde boy göstermeye devam etmiştir. Zamanla bu yok oluş ve kayboluşlar sıradanlaşarak bizlerin alışmasına ve tepkisiz kalmasına sebebiyet vermiştir. Gösterdiğimiz en önemli tepki ‘yine mi şiddet’ diyerek kanal değiştirmek olmuştur belki de.

İslam dini kadına çok büyük bir değer verirken ‘cenneti annelerin ayakları altına’ sererek onların ne kadar kıymetli olduklarının üzerinde dikkatle durmuştur.

 

Kadınlara gerek ailede gerekse toplumda değer verilmesi konusunda sürekli uyarılarda bulunurken, ‘kadınlar size Allah’ın emanetidir, kadınların haklarına riayet edin’ tavsiyesi ile erkeklerin bu konuda sorumlu olduklarını çok keskin bir ifadeyle bildirmiştir. Çünkü kadın aile ve toplumun temel taşıdır. Onların değer görmesi ile toplum uzun süre ayakta duracaktır. O nedenle gerek anne olarak gerekse eş olarak İslam’ın kadına verdiği değer her şeyin üzerindedir.

Bir yandan kanunlar, diğer yandan dini hükümler ne yazık ki cani ruhlu insanların şiddet olaylarının önüne geçememiştir.

 

Toplum olarak her ne kadar bizleri derinden etkileyen haberler olsa da artık televizyonlarımızın karşısında bu tarz haberleri sükunetle izlemeye başladık. Sadece istemedikleri bir hayatı yaşamamak adına ya da kurtulmaya çalışma adına mücadele veren kadınlar bugün ne yazık ki ya mezarı başında anılmakta ya da felaketin en dibini yaşamaya mahkum edilerek toplumda kaybolup gitmektedirler.

 

Şimdi aklınıza bizler bu olaylar karşısında ne yaptık diye bir soru gelebilir. Ne mi yaptık? Televizyon kanallarında bu tarz haberleri maç izler gibi heyecanla izlerken ah vah etmeyi ihmal etmedik. Ara sıra meydanlara çıkarak basın açıklamalarında boy gösterdik. Şiddetin fotoğraflarını çekerek sosyal medyada paylaşım yaptık. Bu şekilde tepki göstermiş olduk kendimizce. Taciz, tecavüz, cinayet gibi her türlü insanlık suçuna bulaşmış pisliklerin, elini kolunu sallayarak aramızda dolaşmalarına ses çıkarmadık. Tepki gösteren bir azınlık olmadı değil ama biz onları da hemen susturmaya çalıştık. Sosyal medya paylaşımlarımız ve attığımız tweetlerle yanlarında olduğumuzu onlara gösterdik elbette. Çok da etkili oldu hani. Bütün cinayetler ve şiddet olayları bir anda son buldu değil mi bizim bu çabalarımızla?

 

Genel olarak baktığımızda ne yapmalıyız sorusunun asıl cevabı, sorunun kaynağına inmekte olacaktır. Öncelikle anne baba olarak bizler iyi evlat yetiştirmeye çalışarak işe başlayabiliriz. Sizin sorunlu yetiştirdiğiniz çocuklar ileride ne yazık ki başka hayatların yok olmasına ve felaketlerine sebep oluyor. Önce eğitmeye kendinizden başlayarak iyi çocuklar yetiştirmek derdinde olmalısınız. Çünkü çocuk şiddeti, kötülüğü, yalanı, hırsızlığı önce aileden görüp öğreniyor. Sizler çocuklarınız için öncelikli örneksiniz. Sizin olumsuz davranışlarınız, çocuklarınıza onlardan da başka hayatlara geçerek onlar üzerinde vücut buluyor. Ve çocuklar bu kötü davranışlarını başka hayatlarda yaşatmaya çalışarak daima güncel tutar.

 

Sizler aslında farkında olmadan kötü örnek teşkil ederek cani çocuklar yetişmesine sebep olurken hem kendi hayatlarını hem başkalarının hayatlarını karartmalarına fırsat veriyorsunuz. Lütfen merhametli, insani duyguları gelişmiş maneviyatı kuvvetli çocuklar yetiştirelim. Bizim yetiştireceğimiz güzel ahlaklı çocuklar yarın toplumun düzelmesine sebep olacaktır. Çünkü toplum, çocuklarımızla şekillenip düzelecektir.

 

Ve altını çizerek ifade etmeliyiz ki şiddetin cinsiyeti yoktur. Kadın için de erkek için de kesinlikle kabul edilemez bir olgudur. İnsan onurunu zedeleyen her davranış, her söz de şiddettir. Eğer ülkemizde bu sebeplerle halâ kadınlar, çocuklar, erkekler ölüyor, hayatlar yok ediliyorsa ne yazık ki ülkemizde geleceğimiz de yavaş yavaş ölüyor demektir.

O nedenle şiddet konusunda duyarlı olmaya dikkat ederken bu alanda köklü bir değişimin ve caydırıcı cezalara da ihtiyaç olduğunun altını bir kez daha çizelim ve unutmayalım ki; ‘Şiddet, yetersiz kimselerin son barınağıdır.’

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI