Vali Yırık, önemli açıklamalarda bulundu
Elazığ Valisi Erkaya Yırık, Kanal Fırat Televizyonu'nun canlı yayın konuğu oldu. Elazığ Valisi Erkaya Yırık Elazığ Valiliği'nin projeleri, depreminin ardından yapılan çalışmalar ve şehrin gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
“REHAVETE KAPILMADAN DAHA ÇOK DİKKAT ETMEMİZİ GEREKTİRİYOR”
Elazığ’da 7 ayı geçirdik. Geride bıraktık. Biliyorsunuz Elazığ’ımız 24 Ocak 2020 tarihinde bir deprem felaketi yaşadı. Vatandaşlarımız deprem sonrası mağduriyet yaşadı Evler yıkıldı, 37 canımız gitti. Vatandaşlarımız sıkıntılar yaşadı. Sonrasında tüm dünyada olduğu gibi pandemi başladı. Küresel salgından ülkemiz oldukça etkilendi. Ama devletimizin, hükümetimizin aldığı tedbirler, uygulanan politikalar neticesinde vatandaşlarımızın bu süreçten az etkilenmesini saplamak için mücadele edildi. Bugün geldiğimiz noktada şükürler olsun Avrupa’nın birçok ülkesinden iyi bir duruma geldik. Özellikle Cumhurbaşkanımızın aldığı kararla neticesinde, bilim kurulunun aldığı kararlar neticesinde vakalar düşmeye başladı. Bizim ilimizde de 400-500’lerde olan rakamlar 100 binin altına düştü. Ama bu bizim rehavete kapılmadan daha çok dikkat etmemizi gerektiriyor ve öyle olmalı.
“CUMHURBAŞKANIMIZ PAZARTESİ GÜNÜ GELMEYİ PLANLIYOR”
Pazar günü 24 Ocak ve Elazığ depreminin birinci seneyi devriyesi. Sayın Cumhurbaşkanımız bu minvalde Pazartesi günü gelmeyi planlıyor. Pazartesi günü ilimizde olacak ve anahtar teslimine katılacak inşallah. Ben 24 Ocak 2020 tarihinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yaralı olan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Allah’tan da böyle bir afetin olmamasını diyorum.
“MAĞDURİYETLERİN GİDERİLMESİ İÇİN CAN SİPER HANE BİR ÇALIŞMA GÖSTERDİLER”
Depremin olduğu andan itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla İçişleri Bakanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız, Sağlık Bakanımız o süreçte çok kısa bir süre içerisinde ilimize geldi. 2 aylık bir süreç içerisinde depremin olduğu bölgelerde çalışmalar yaptılar. Vatandaşlarımızın, sosyal, ekonomik, psikolojik mağduriyetlerini giderilmesi için can siper hane bir çalışma gösterdiler. Yıkılan binaların yapılması gibi çalışmalar yaptılar. Devletimiz hızlı bir şekilde 24 bin adet çadırı derhal burada konuşlandırdı. Akabinde 3 bin 800 konutu yerleşkeye yerleştirdi. Bu süreçte de 6 binin üzerinde vatandaşımız ve bin 769 aileyi devletimiz barındırdı. Depremden sonra iletişimin kesildiğini, vatandaşımızın evlerin altında kaldığı diye feragat eden insanlara şahit olduk daha önce. Bugün geldiğimiz noktada devletimiz var olsun. Sayın Cumhurbaşkanımız hükümetimiz depremde vatandaşların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için yerini aldı. Devletimiz sosyal devlet olmanın ve bunun getirmiş olduğu şefkat neticesinde bu sözünü tuttu.
“DEVLET 83 MİLYON VATANDAŞIN ORTAK MALIDIR”
Vatandaşımız devletin sıcaklığını hissederek evlerinin yıkılmasına rağmen bir nebze de olsa yüzü güldü. Sadece Elazığ’da olmadı. Depremden sonra Van’da oldu, Bingöl’de oldu, Giresun’da sel felaketi oldu, İzmir’de oldu. Neticede devlet 83 milyon vatandaşın ortak malıdır. Devlet her zaman vatandaşımızın, gakgoların yanında oldu şükürler olsun.
“ORTA HASARLILARI AĞIR HASARA DÖNÜŞTÜRMEK GERÇEKLEŞTİRMEK KANUNİLİK AÇSINDAN ZOR BİR ŞEY”
Depremin ilk anında itibaren 266 bin yapı stoku ilimizde hasar tespit çalışmalarını konusu oldu. 37 bin 500 adet konutun acil yıkılacak, ağır hasarlı durumda olduğunu bu çalışmalar neticesinde tespit edildi. 81 bin konut az hasarlı 8 bin 300 konut orta hasar olarak ortaya çıktı. Tabi gönül arzu ediyor ki orta hasarlı binalarda ağır hasarlı olarak kabul edilerek vatandaşımız devletimizin sosyal konut faydasını görsün. Ama kanunlar var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız çalışmalarını yürütüyorlar. Bir çalışma olmazsa o şekilde değerlendirmek mümkün değil. Ama yapılan çalışmalarda vatandaşımızın lehine davranılmış ve oturulmayacak düzeyde olan binalar değerlendirilmiş. AFAD’ın konusu olmuştur. Neticede güzel bir şey. Orta hasarlı binaların bizde isteriz ki yeni konutlar yaptırsın. Ama bunu gerçekleştirmek kanunilik açsından zor bir şey.
“499 KONUT ORTA HASARDAN TEKRAR AĞIR HASARA DÖNÜŞTÜ”
27 Aralık’ta gerçekleşen 5.3 büyüklüğündeki Sivrice Kavaktepe Merkezindeki depremde bu binaların da etkileneceğini, etkilendiğini ve bir çoğunun karşımıza ağır hasarlı olarak çıkabileceğini değerlendirdik. Acil bir şekilde kriz merkezimizi oluşturarak gerek belediye başkanımız gerek kurum müdürlerimiz 30 ekip 60 personelimiz hemen sahada yerlerini aldılar ve sahada çalışmalarına başladılar. Bu çalışma soncunda da incelemeye konu olan 900 rakamın yaklaşık 499 konut orta hasardan tekrar ağır hasara dönüştü. Bu son derece önemli bir gelişilme. Ben açıkça söyleyelim bu çalışma yapılırsa vatandaşın lehine yapılsın. Zaten ilimizi bir fay hattının üzerinde. Bir deprem yıkıcı olmadığı sürece yine konutları yıpratan ve hasar durumunu ağırlaştıran bir yapıya sahip. Dolayısıyla bu doğrultuda arkadaşlarımızın çalışması ve taktir kullanmalarını istedik. Bu da güzel ve verimli oldu.
"KIŞ ŞARTLARI DEĞİŞTİ VE ESKİSİ GİBİ SOĞUK DEĞİL"
Deprem sonrasında konteynere yerleşen vatandaşlarımızın 3’te ikisi zaten kiracı olan vatandaşlar. Dolayısıyla buradaki vatandaşlarımızın 3’te 1’i de ev sahibi vatandaşlar. Dolayısıyla buradaki şartlar normal ev şartları gibi değil. Evet, havalar soğuk. Ama şu da bir gerçek ki kış şartları değişti ve eskisi gibi soğuk değil. Isıtıcı başta olmak üzere, yazın klimalar olmak üzere ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Devletimizin karşılayacağı şeyler var. Vatandaşımız çok sıkıntı içindeyim ama devletimiz bana ulaşmadı talebime karşılık alamadım diyebileceği bir husus yok.
"2+1 İLE 3+1 ARASINDA ÇOK FAZLA BİR METRE FARKI YOK"
Tabi ki gönül arzu ediyor ki tüm vatandaşlarımız 3+1 evlerden haklarını alsınlar. Ama gerçek şu ki TOKİ Başkanlığı yapmış olduğu konutları 3+1 ve 2+1 şeklinde konut yapmış. Hangi aile 3+1 alacak hangi aile 2+1 alacak. Bunu tespit etmek pek mümkün değil. Eşitlik olması açısından karma kura çekerek vatandaşlarımıza konutlarını dağıtmış olduk. 2+1, 3+1 bunlara takılmadan harikulade binalar. 2+1 ile 3+1 arasında çok fazla bir metre farkı yok. Buradaki asıl önemli olan şu geçmişin çok yapı kalitesi iyi olmayan, teknolojisi geri dayanaklığı zayıf olan, depremde yıkılan, depremde de kaybedilen bu binaların yerine devlet on çıkan deprem yönergesine göre dayanıklı, oyun alanlarıyla, donatılarıyla yeni bir şehri devletimiz burada inşa etmiş oldu. Bence biraz buraya da odaklanmamız lazım. Güzel bir iş yapıldı tebrik etmemiz lazım. Marifet iltifata tabidir.
“HAK SAHİBİ VATANDAŞLARIMIZA KURA NETİCESİNDE NOTER HUZURUNDA VERİLİYOR”
TOKİ bu konutları en kısa sürede bitirmeye çalışıyor. TOKİ bu konutları bitirdikçe AFAD’a yani bize devrediyor. AFAD’da hak sahibi vatandaşlarımıza kura neticesinde noter huzurunda veriliyor. Çok da kısa bir zaman geçmeden de vatandaşlarımız evlerine kavuşuyorlar.
“DEVLETİMİZ ELAZIĞ’A BİR DUYARLILIK İÇİNDE BU ÇALIŞMALARI YAPTI”
Kurada karma kura yöntemi var ve diğer yöntemler de var. Diğerinin de uygulandığı pozisyon ve alanlar oldu. Karma kuranın çekildiği mahalle de oldu. Diğerinde de çok bir sorun çıkmadı karma kurada da sorun çıkmadı. Vatandaşımız gerçekten belirttiğim eslafta bir binaya kavuştu. Bardağın dolu kısmına da bakmamız lazım. Sonuçta devlet hepimizin müşterek varlığımız sadece Elazığ değil. Başka yerlerde de afetler oluyor. Bizim pozisyonumuzu başka yerlerle kıyaslamak mümkün değil Devletimiz Elazığ’a gerçekten bir duyarlılık içinde bu çalışmaları yaptı. Eğer olumsuz bir durum görürsem bir Vali olarak ben bunu yazıyla dile getiririm. Ama çok ciddi bir eksiklik görmediğimi ifade etmek isterim
“ABONE İŞLERİ GİBİ DURUMLARDA SÜREÇ UZUYOR”
Biz neticede TOKİ’nin yapmış olduğu kendi şirketindeki bu çalışmaları çok bilemiyoruz. Onlar kendileri yönetiyorlar. Ama bildiğim kadarıyla belli olan konutlara vatandaşımızın yerleşmesi işçin gayret gösteriyorlar. Ama abone işleri gibi durumlarda süreç uzuyor. Biz kısalması için gerekli ve ilgili yerlere gerekli talimatı veririz.
“DEVLETİMİZ BURADA GÜZEL HİZMETLER YAPMIŞ”
Sosyal konutlar ilimizin bir gerçeği. Vaktiyle yapılmış 825 adet sosyal konut ve burada vatandaşlarımız ikamet ediyor. Sosyal konutların da taşıdığı anlamak gerçekten öneli bir ihtiyaç halinde idareyi rahatlatan bir alternatif avantaj olarak elimizde duruyor. Bundan sonraki süreçte sosyal konutların ne olacağı henüz belli değil. Zannediyorum yukarıda bir çalışma yapılıyor. Bitince bizler de sosyal konutlar için çalışmalarımızı yapar ve konutlarımızı teslim ederiz. Sosyal konutlar doğrusunu söylemek gerekirse Türkiye’nin her tarafında olan konutlar değil. Devletimiz burada güzel hizmetler yapmış. Her türlü isim altında gidermeye çalışmış. Devamı da gelirse vatandaşımız için iyi olur.
“İHTİYAÇ DUYDUKLARI ŞEYLERİ DİNLEYEREK GEREKENİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Vatandaş eğer devlete ulaşmazsa ondan çok rahatsız oluyor. Doğal olarak çok sıkıntı yaşıyor. vatandaşta rahatsız olduğu konuyu iletmek istiyorum. O da en doğal hakkı. Bizlerde vatandaşlarımıza kulak kabartarak ihtiyaç duydukları şeyleri dinleyerek gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Bundan da vatandaşımız gerçekten çok mutlu oluyor. Vatandaşımız vermiş olduğumuz tüm hizmetlerin karşılığını veriyor. Mevlana da sevgiye çok önem vermiş. Sevgi odaklı bir dinin de mensuplarıyız. El Vedûd ki Allah’ın isimlerinden bir tanedir Sevilen, sevgiye layık olarak bizlere bu parçayı vermiş. Bizler de bundan dolayı seviyoruz, seviliyoruz.
“BİR CEVAP VEREBİLİRSEK, ONU MUTLU EDEBİLİRSEK NE MUTLU BİZE”
Tüm bunların ötesinde devletin vatandaşı dinlemesi lazım. Vatandaş bir şey aradığında bir muhatap bulması lazım. Biraz önce de vatandaş geldi bize meramını anlattı. İhtiyacı var. İhtiyacı olmazsa neden gelip sizin vaktinizi alsın. Vatandaş eğer bir meseleyi anlatıyorsa bir derdi vardır, bir yarası vardır. Buna bir cevap verebilirsek, onu mutlu edebilirsek ne mutlu bize. Ama bazen imkanlar dar ve bazen ihtiyaçları giderebiliyoruz. Her zaman vatandaşlarımızı dinliyoruz. El azizin insanları kıvançlı insanlar. KÖY EVLERİ! 750 köyden yer seçimi belirlemek suretiyle Sivrice, Baskil ve Maden’de inşaatları başladı. 250 köyde de ihalesi yapıldı. İnşallah Mayıs Haziran içerisinde de bunlar tamamlanacak Bunlar tek katlı yapılar. Çelik konstrüksiyon yapılar. 90 metrekare. Gerçekten ısı yalıtımıyla, kullanılan malzemenin kalitesiyle köyde bir villa konforunda olan yapılar. Eski yapıları düşündüğümüz zaman ısınmayan, rutubet alan, damının aktığı, olumsuz şartların oluştuğu bire binadan güzel bir görünümlü daha iyi yaşam kaliteli binalar Murat Kurum bakanımızla gitmiş incelemiştik.
"BU BAHARIN SONUNDA İNŞALLAH KÖYLERİMİZDE İNSANLARIMIZ YENİ KONUTLARINA ULAŞACAKLAR"
Burada dizayn edilmiş binalar ayrı yapılar kanaatimce hijyene uygun olan yapılar. 2 katlı olduğunda da maliyette artıyor. vatandaşımız yüksek maliyetten kurtulması için sayın bakanımız daha ucuz, vatandaşımızın gücüğünün yeteceği binalar için köylerimizde inşa edilmesini planladı. Bugün için bence yapılan şu görüntünün ben çok da kötü olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir sıkıntı bana gelmedi. Köydeki inşaat hızıyla merkezdeki inşaat hızı aynı değil. Şehirlerdeki yapılar biraz daha farklı oluşuyor. Dolayısıyla şehirdeki yapının aynı olmadığını söylüyoruz. Bu baharın sonunda inşallah köylerimizde insanlarımız yeni konutlarına ulaşacaklar. Devletimiz vatandaşımızın imdadına yetişerek bu konutları yapması ve devam ettiriyor olması bunu sayın bakanımızın ziyaretleriyle, yerinde incelemeleriyle tahmin temennimiz inşallah bundan sonra daha iyi olacak. Olumsuz günler, vatandaşın üzüldüğü bugünler geride kalacak inşallah.
“VATANDAŞIMIZI DİNLEMEMEZLİK ETMİYOR, DEĞERLENDİRİYOR”
Vatandaşımız aslında var ise bir sorunu geliyor. Bana gelen depremler ilgili şöyle bir sorunum var diyen ciddi bir sorunum yok. Sadece Dilek Sitesi’nde 10 ile 15 arasındaki aile cephe sorunu ile yeni yapılan binada kat farklı çıktı diye şikayetler oldu. Bunu da biz dilekçe ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza gönderdik. Vatandaşımızı dinlememezlik etmiyor, değerlendiriyor, başka da bir şikayet yok.
“BUNLARIN BİR AYDA İKİ AYDA YIKILMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Şu ana kadar 4 bin 739 konut yıkılmış 3 bin 300 adedi il özel idaresi tarafından yıkılmış bir tarafı kentsel dönüşüm tarafından bir kısmı belediye tarafından yıkılmış. Bunların bir ayda 2 ayda yıkılması mümkün değil. Zaman yayılması da vatandaşın mustarip olmaması, çevrenin kirlenmemesi açısından da önemli. Yıkım yapıyorsunuz sokaklar kapanıyor, dükkanlar kapanıyor. 37 bin 500 ağır hasarlı bir konuttan bahsediyoruz. Çok ciddi bir rakam bu.
“BUNLARLA İLGİLENİLMESİ O KADAR KOLAY DEĞİL”
İlimizin 3 bin 905 üzerinde yapı stoku var. 3 bin 395 tanesi elden geçmiş. 266 bininden şikayet geçmiş. Bunun neticesinde ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı yapılar ortaya çıkmış. Bunlarla ilgilenilmesi o kadar kolay değil. 7 bin 500 kişi kurtarma çalışmalarında yer aldı. Bin 603 vatandaşımız yaralı olarak kurtuldu. Böyle bir pozisyondan vatandaşlarımızın bu şekilde çıkması Allah’ın bir lütfu. İnşallah böyle bir sıkıntı tekrara olmaz böyle bir sorunu tekrar yaşamayız.
“MÜTEAHHİTLERLE ANLAŞMASI PİYASA EKONOMİSİNİ ARZ TALEP DENGESİ İLE ALAKALI” Müteahhitlerle anlaşması piyasa ekonomisini arz talep dengesi ile alakalı. Vatandaş kendi arzusuyla denkleştirdiğinde bunlarda denkleşecek. Ama gerçek şu ki 1 sene dolmadan bu konutların yapılması değerlendirdiğimiz zaman pandemi süreci de var.
“BAZI FARKLI CÜMLELERE RASTLIYORUZ. AMA BUNLAR BİZİ ETKİLEMİYOR”
Depremle alakalı vatandaşlarımızın her türlü ihtiyaçları karşılanıyor. Biz istiyoruz ki tüm vatandaşlarımızın deprem sürecinde her türlü düşüncesinin yanında olalım. İsteriz ki her vatandaşımızın evine gidelim. Gittiğimiz yerler oldu. Yazıkonak, Bizmişen, Sürsürü’de oldu. Bunlar öneli Sosyal medyada olsun, bazı basın yayın organlarında bazı farklı cümlelere rastlıyoruz. Ama bunlar bizi etkilemiyor. Çünkü biz doğru olanı yapıyoruz. Vatandaş olabilir kendi açısından onu uygun görmüştür onu söylemiştir ama olumlu konuştuğumuz bir takım şeyleri göz önünde bulundurduğumuz zamanda devletimizin harika bir iş çıkardığını görüyoruz. Tarafsız bir kişinin baktığı zaman çok iyi. Allah devletten razı olsun. Devletimiz var olsun, zeval vermesin İnşallah bu süreci en az sıkıntıyla atlatırız. Vatandaşlarımız konutlarına döner.
“VATANDAŞLARIN İSTEKLERİNE KULAK VERMEK ZORUNDASINIZ”
Devletin vermiş olduğu maaşı biz hak etmeye çalışırız. Bizde sabah 8 akşam 5 yoktur. Vatandaşların dileklerine kulak vermek zorundasınız. İmkanımız varsa elbette vatandaşa yansıtacağız. Devletin imkanlarını vatandaşa sunacak. Sizlerden de Allah razı olsun…
“YERİNE GÖRE MÜLAYİM YERİNE GÖRE SERT BİR İNSANIM, NETİCEDE İNSANIZ”
Anadolu’nun göbeğinden Aksaray’dan yetişmiş gurbetçi bir aileden 4 çocuğundan bir tanesiyim. Şimdi babamız Almanya Gurbetçisiydi. 32 yaşında Almanya’ya gitmiş 74’de bizi bir yıllığına götürmüş orada anaokuluna gitmişimi. Sonrasında Türkiye’ye dönmüşüz, ailesini bırakmış, 80 yılında tekrar bir yıllığına daha gitmişiz. Ve sonra da dedi ki, oğlum ben Avrupa’da işçi oldum ama sizlerin gurbetçi olmasını istemiyorum. Burada kendi milletinize hizmet etmenizi okumanızı arzu ediyorum dedi. Bizde o doğrultuda çalıştık, Allah’ta emeklerimizin karşılığını verdi. Devlette uzman yardımcılığı görevine başladım. Sonra kaymakamlık mesleğine giriş yaptım en sonda kararname ile Elazığ valisi olarak atandım Bizim mesleğimiz zor bir meslek, peygamber mesleği. Nasıl Bir valiyim. Bende sertlikte var, vatandaşa karşı mülayimlikte var. Yerine göre mülayim yerine göre sert bir insanım. Neticede insanız. Dört dörtlük dengeliyor diyemeyebiliriz.
“BEN BİR KİŞİDEN REFERANS GETİRMEYEN KİŞİLERE BEN HEP YARDIMCI OLURUM”
İnsanları mutlu ettiğiniz zaman onu karşılığını mutluluk olarak geri alıyorsunuz. Ben bir kişiden referans getirmeyen kişilere ben hep yardımcı olurum. Ben devletimizin bu anlamda hep objektif olduğunu söylemiştik. Devlet sistemi hizmet için vardır. Bizim insanlarımıza bu şekilde muamele etmemiz lazım. Ben hiç tanımadığım insanları görürken Allah da benim işimi hiç tanımadığım insanlara yaptırıyor.
VALİ YIRIK İSMİNİN HİKAYESİNİ ANLATTI
Numan ve hidayet çiftinin 28.12.1968 yılında dördüncü çocukları dünyaya geliyor. Aile büyükleri toplanıyorlar. Dedelerimiz ve orada iki üç sevilen insanlar, eve geliyorlar, bir çocuk dünyaya gelmiş bir isim verilecek. İlk kasaba belediye başkanı Ayhan Kılıçaslan.. Ayhan dayımızın da damadı Elazığlı zaman zaman görüşürüz. Ayhan dayımız annemizin halası oğlu, bir dakika komşular diyor, bizim kasaba taşlık alan, verimli toprakları yok. Bu dağların arasında bir ev dünyaya gelmiş. Erkaya olsun diyor. Ben denk gelmedim ismime. Barkot gibi. Bir yerlerde bir isim araştırırken hemen karşıma çıkar. Keyif aldığım alametifarika gibi karşımıza çıkıyor.
VALİ YIRIK ELAZIĞ’I DEĞERLENDİRDİ
Elazığlı arkadaşlarımız var dostlarımız var. Görev yaptığım yerlerde kamu görevlileri vardı. Onlardan gördüğüm kadarıyla, Elazığlılar sempatik, kendi hesabını yapabilen, işini bilen insanlar olduğunu gördüm. Aziz insanların yaşadığı yer, burası birçok medeniyete beşiklik etmiş yer. Harput’un yer aldığı kadim kültürlerin yaşandığı yer. Şiir geçmişi kadimliği çok fazla. Bu kültür içerisinde yetişmiş insanlarda geleceğe daha donanımlı hazırlanmış oluyor. Çünkü çevresinde bu kültürü görünce gençler daha donanımlı yetişmiş oluyor. Buradaki o rayihaları mutlaka gençler alıyor. İnsanlarımızın işini yapabiliyor, dertlerini ortaya koyuyor olabilmesi son derece güzel bir şey.
“PROJELERLE KAYAK MERKEZİNİ DAHA BÜYÜK POTANSİYELE ÇEVİRMEK ZORUNDAYIZ”
Benim geldiğimde ilk dikkatimi çeken yerlerden birisi Sivrice Gölü ve Hazarbaba dağıydı. Bu iki mekana gittiğimde çok bakir olduğunu ve buranın milletimize hizmet edebileceğini gördüm. Kayak tesislerinde vaktiyle valilerimiz kamu görevlilerimiz bir çalışma yapmışlar ama geldiğimiz noktada rekabet arttı, bugün Bingöl’de de kayak merkezi var. Erciyes’te var. Hazar baba kendi kazanabileceği noktaya gelmiş değil, bizim projelerle kayak merkezini daha büyük potansiyele çevirmek zorundayız. Gölün değerlendirmesi anlamında su sporları ve adrenalin merkezi yapmak için FKA’dan bir buçuk milyon bir destek alacağız.
“İLERİKİ SOSYAL TESİSLERİ YAPARAK, HAZARBABA KAYAK MERKEZİNE DAHA FAZLA TURİSTİK ÇEKECEĞİZ”
Bizim ilçenin sahip olduğu güzellikleri değerlendirmemiz gerekiyor. İnşallah orada ileriki sosyal tesisleri yaparak, Hazarbaba Kayak Merkezine daha fazla turistik çekeceğiz. Bir amacımız bir çabamız var. Biz bugün bir neşter vuracağız. Bizden sonrakiler devam edecek. Mesela bizden önceki valimiz bir zipline kurmuş. Bizde yapılanları daha da geliştireceğiz.
“BUNDAN SONRAKİ ON YILIMIZ BUNDAN DAHA İYİ OLACAK”
Geçen gün valiliğimizde gelen arkadaşlarımızla görüştük. Bunlar yamaç paraşütü yapan arkadaşlarımız, arkadaşlarımıza dedik ki madem siz Elazığlısınız gelin bu yamaç paraşütünü Elazığ’da yapın bir program düzenleyelim ve bir etkinlik oluşturalım dedik. Biz bununla ilgili federasyon ile görüştüm. Ben gerçekten şunu inanarak söylüyorum bundan sonraki on yılımız bundan daha iyi olacak.
“HARPUT ÖNEMLİ BİR POTANSİYELE ULAŞACAK”
Ben Harput’tan ümit varım. Harput çok kadim bir şehir merkezi. Harput’ta bugün dokunuşlar yapıldı. Orada bir okuma evi var. Bir konak yapılmış Valiliğimiz tarafından. Yine belediyemizin bu yıl düşündüğü bir çalışma var orada. Harput Gastronomi merkezi. Bunu da değerlendirerek, biz FKA’dan toplamda 16,5 milyonluk bir rakamın 6,5 milyonu Elazığ’a ayırdık. Elazığ’ın olduğu gibi Harput’un da her geçen zamanı lehine işleyecek. Bir duyarlılık ve farkındalık söz konusu. Harput boş bırakılacak bir yer değil. Yer üstü de yer altıda dolu. Bundan sonraki süreçte Harput’umuz gerçek değerine ulaşacak. Her geçen zamanda proje üstüne proje eklenerek, Harput önemli bir potansiyele ulaşacak.
“HARPUT FİLM FESTİVALİNİ HAZIRLIYORUZ”
Harput’ta 12 ay kalınmıyor. Zaman zaman gerek halktan olsun, gerek dışarıdan gelen misafirlerimiz o konutta kalabiliyor. O konut ilimize hizmet ediyor. Bugün bir değer olarak Elazığ’ımızın hizmetinde.. Bugün için dört dörtlük değil ama bir neşter vuruldu, buradan müjdemi vereyim. Harput birinci musiki şenliğini düşünüyoruz. Harput Film Festivalini hazırlıyoruz. Kültür ile ilgili ben bir yerde bir tanım görmüştüm. Kültür nedir diyor, kültür her şey gelip geçtiğinde geriye kalandır diyor. Bakın evler gitmiş, ne kalmış Harput kültürü kalmış müziği kalmış.
“HARPUT’TA BİR KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ YAPMAK İSTİYORUZ”
Harput deyince akla Elazığ’a gelmeli. Bugün tanıtımın çok mükemmel olduğunu söyleyemiyoruz. Elazığ kadim bir kültür. Buradan bir çok isim Amerika’ya göç etmiş. Bu toprakların insanları bir çoğu Amerika’da kültürünü devam etmiş. Bu kadar kadim bir kültürümüz var ve buna sahip çıkmamız gerekiyor. Harput’ta bir kongre ve kültür merkezi yapmak istiyoruz.
“ELAZIĞ’DA TEKSTİL YATIRIMLARININ SAYISI ARTMAYA BAŞLADI”
Organize sanayi bölgesi bir ilin dışa açılan kapısı. Bir ilin doyan karnı. Bir ilin kaynaşan mekanı. Dolayısıyla bizimde birinci organize sanayi bölgemiz faal bir şekilde çalışıyor. Tekstil yatırımlarının sayısı artmaya başladı. Her gün bir yatırım faaliyeti ivmesi söz konusu. Artan yatırımlarla insanların istihdamı artacak, milli gelir ve refah seviyesi yükselecek. Biz vatandaşlarımızda işle ilgili taleplerde bulunuyor. Burada özellikle valiliğimizin ve milletvekillerimizin çok fazla opsiyonunu yok. Elimizde sihirli değnek yok. Ne var OSB’de devam eden firmalar var. Bunların sayısı arttıkça insanlarımızın da işe girme sayısı artacak.
“ELAZIĞ ASLA İHMAL EDİLEN BİR İL OLMAMIŞ, İLGİ DUYULAN BİR VİLAYET”
Karakoçan’da özel bir yatırımcı bir Karakoçanlı hemşerimiz orada termal tesisle ilgili bir yatırım düşünüyor. Onun yanında Cip’te belediyemizin bir çalışması var. Elazığ’ımızın her açıdan insanı sevindiren gelişmelerle dolu. Elazığ asla ihmal edilen bir il olmamış, ilgi duyulan bir vilayet.
“ELAZIĞ’A DEVLETİMİZ YATIRIM YAPMIYOR DİYEN VATANDAŞLARIMIZA BİRKAÇ İLE GİTMELERİNİ TAVSİYE EDERİM”
Elazığ’a devletimiz yatırım yapmıyor ya da yapılan yatırımlar yetersiz düşüncesi kimde hasıl oluyorsa ben o vatandaşlarımıza birkaç ile gitmelerini tavsiye ederim. İlimize yapılan yatırımları görecektir. Bu duble yolları kim yapıyor. 20 bin konutu kim yapıyor, şehir hastanesini, üniversiteye katkıyı kim yapıyor. Bir olumsuz düşüncenin devletimizin yaptığı yatırımları, örtmesini yok saymasını istemem. Bir şeyi istemek ayrı bir şey buraya hiç bir şey yapılmamış denmesi bambaşka bir şey. Hakkını vermek lazım. …
“HARPUT’UN GELECEĞE DÖNÜK ÇALIŞMALARINA DEĞER KATACAK”
Dünya bir sıkıntıdan şuan geçiyor. Korona virüsten dolayı bir tarafa gidemiyorsunuz, bir deprem yaşamışsınız. Asıl dikkatimizi vermemiz gereken konulara veremiyoruz. Pandeminin sonuçlarını gidermeye çalışıyoruz. İsmail Aytaç Hoca Harput’ta çalışma yapıyor, kazı yapıyoruz. Güzel çalışmalar yapılıyor. Bunlar bir değer kazanç, Harput’un geleceğe dönük çalışmalarına değer katacak. Harput kale kazısı aklımızda gelecekte daha iyi duruma gelecek. Gayretlerimiz inşallah sonuç verecek.
“94 YATIRIMCI ŞİMDİDEN İKİNCİ OSB’DE İŞ YAPMAK İÇİN İSİMLERİNİ YAZDIRDI”
Biz geldikten sonra yaptığımız çalışmalarda Elazığ ikinci organize sanayi bölgesini TEKNOVA olarak belirledik. Bugün itibariyle ihalesini yapmak için çalışmalarını yaptı. 94 yatırımcı şimdiden ikinci OSB’de iş yapmak için isimlerini yazdırdı. Tarıma Dayalı Besi Organize Sanayi Bölgesinin de ÇED raporu alındı. Atıklardan biyogaza dönüştürme projesi var. Her geçen gün Elazığ’ın lehine bir geriye gidiş yok.
“ELAZIĞ YAŞANABİLİR ŞEHİRLER SIRALAMASINDA 19’UNCU SIRADA”
Elazığ’ı nasıl bir şehir olmalı? Elazığ illa şu şu şehri olmalı demekten ziyade. Şimdi Elâzığ’ın turizm şehri olması için imkan var mı? Kayak tesisinden, gölünden ciddi bir potansiyeli var. Bunları işlemek lazım, ödenek lazım. Bunlar da hemen olmuyor. Birbirilerini takip eden bir silsile. Elazığ bir tarım şehri mi, Evet Elâzığ bir tarım şehri, bal üretiminde, badem üretiminde, kaysı üretimde ön sıralardayız. Peki Elâzığ bir sanayi şehri mi? Neden olmasın, birinci OSB kuruldu, ikincisi kuruldu, Hayvan OSB kuruldu. Ben geldiğimde bir araştırma yapmıştım, Elazığ yaşanabilir şehirler sıralamasında 19’uncu sırada. Bu ileriki zamanlarda daha üst sıralamalarda olacak.
“ELAZIĞ’IN İNSANLARI İSTEDİĞİNİ ALABİLME KAPASİTESİNE SAHİP”
Zaman zaman bizimde dedikodudan dert yandığımız oluyor. Akıllı telefonu olan herkes her konuda bilgi sahibi. İnsanlar zaman zaman yapıcı olmayan yorumlarda bulunabiliyorlar. Ya hayır konuşun ya da susun diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Bunu özümsememiz lazım, çocuklarımıza anlatmamız lazım. Ama öncelikle ekonomiyi belli bir seviyeye getirmemiz gerekiyor. Güzel düşüncelerimiz var. Kadın kooperatifleri projemiz var. Elazığ’ın insanları, kendi sıkıntılarını anlatabilme, istediğini de alabilme kapasitesine sahip. Bizim Ankara’da önemli yerlerde bulunan insanlarımız var. Bunlarla bir araya gelerek, Elazığ için ne yapabiliriz diye görüşeceğiz. Elazığ için ne yapılması gerekiyorlarsa hazırlar.
“ELAZIĞ’IN İNSANLARI İSTEDİĞİNİ ALABİLME KAPASİTESİNE SAHİP”
Zaman zaman bizimde dedikodudan dert yandığımız oluyor. Akıllı telefonu olan herkes her konuda bilgi sahibi. İnsanlar zaman zaman yapıcı olmayan yorumlarda bulunabiliyorlar. Ya hayır konuşun ya da susun diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Bunu özümsememiz lazım, çocuklarımıza anlatmamız lazım. Ama öncelikle ekonomiyi belli bir seviyeye getirmemiz gerekiyor. Güzel düşüncelerimiz var. Kadın kooperatifleri projemiz var. Elazığ’ın insanları, kendi sıkıntılarını anlatabilme, istediğini de alabilme kapasitesine sahip. Bizim Ankara’da önemli yerlerde bulunan insanlarımız var. Bunlarla bir araya gelerek, Elazığ için ne yapabiliriz diye görüşeceğiz. Elazığ için ne yapılması gerekiyorlarsa hazırlar. Köylümüzün, kadınlarımızın köylerinde kendi mekanlarında üretmiş odlukları şeyleri, onları satabilmeleri için alanlar oluşturmamız lazım.
“BEN İNSANIMA YARDIMCI OLAMAZSAM KENDİMİ HUZURSUZ HİSSEDERİM”
Elazığ’da harikulade bir uyum söz konusu. Herkes işini yapmaya çalışıyor. Herkes işini yaparken senkronize bir şekilde yapmaya çalıyor. Düşüncemiz Millet memlekete hizmet olmalı. Ürettiğimiz işlerle, farkındalıklarla, fazla projelerle, itinayla yapılan çalışmalarla halkımızın huzurunda olmalıyız. Bizim kurumumuzdaki yerlerimiz zaman öldürmek, aldığımız parayı helal ettirmeden bulunduracağımız yerler değil, insanlarımızı bugün bizlerden bir şeyler bekliyor. Ben insanıma yardımcı olamazsam kendimi huzursuz hissederim. Bugün kamudaki tüm arkadaşlarımızın da aynı fikirde olduğuna inanıyorum.
DEPREMDE YIKILAN OKULLARIN DURUMU NE OLACAK?
Eğitimin sistemi yöntemi ile değerlendirirsek, okulların açılmasıyla bir sıkıntı yaşamayız. Deprem sonrasında yıkılına okulların 33 okulun ve 4 kurum toplam 38 bina hasar aldı. Bunların bir kısmı orta hasarlı güçlendirilmesi gerekiyor. 11 vatandaşımız vaatte bulundu bunların 8’i vahdetlerine başladı. Bakanlığın yatırım programında olanlar var. TOKİ’nin yapacağı okullar var. Okullarla alakalı bir çalışma şart. 3 bin 500 konutlu Çatalçeşme gerçeği var. Buradaki çocuklarımızın eğitim durumlarının düşünülmesi gerekiyor. Burada okullar yapılacak.
ELAZIĞ ORTAOKULU’NDA SON DURUM NE?
Orası ile ilgili durum netleştir. Milli eğitim ve üniversite yetkilileri bir araya geldiler. Takas gerçekleşti. Binalar değil, insanlarımız kutsaldır. İlin önünü açmak gerekiyor. Bugün karayolları bulunduğu yerden taşınacak. Bugün bir karayolları çok kadimdi bulunduğu yerde kalsın diyemeyiz. Bu konuda bakanlıkla görüşüldü ve ulaştırma bakanı onay verdi. Alan kamuya ait bir alan olacak. Ranta dönük bir çalışma olacağına inanmıyorum. Ortalığı yaygaraya vermemek gerekiyor. Tarım İl Müdürlüğü için bakanlık en doğru kararı verecektir. Zaman aynı zamanda şartları da değiştirebilir. Gelen zaman neyi değiştirebilir ama ben bilemiyorum. Yerinde ve DSİ’nin orada yapılması seçenekleri var. Bakanlık bu durumu değerlendirecektir.
"ZÜLFÜ AĞAR POLİS MESLEK YÜKSEK OKULU GÜZEL BİR MERKEZ OLACAK"
Zülfü Ağar Polis Meslek Yüksek Okulu Emniyet Genel Müdürü Hemşerimiz Mehmet Aktaş, onunda bir ziyaretinde Hankendi’deki alanı gezdik. Orada güzel bir merkez olacak.
“İSTİŞARE BİZİ DOĞRU YOLA SEVK EDECEKTİR”
Ortak akıl bir tercih değil sorumluluk olmalı. İstişare kültür ile ilgili emir var. Bu bizi de doğru yola sevk edecektir. İstişarede doğruluk vardır. Zaman zaman ufak tefek şeyler çıkıyor. Kurumlar yola yakın yapıldı falan ama bugün bir Valilik binası yapıldı vatandaşımıza hizmet ediyor. Hizmet kalitesi, ergonomisi olarak güzel, yola yakınlığı konuşuluyor. Bugün bu yapıldı, 30 yıl sonra da daha güzeli inşa edilir.
VALİ YIRIK ELAZIĞ’DAKİ VAKA SAYILARI İLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ
Biz COVİD’in patlama yaptığı dönemleri yaz aylarında yaptık. Bilim kurulu tavsiyeleri, İçişleri bakanlığının genellerini sürekli uygulamaya çalıştık. Yerinde denetimlerle, emniyetimiz ve jandarma teşkilatımız uygulamalarıyla, denetim ekiplerinin faaliyetleri, filyasyon ekibinin müdahaleleri ile sayısı düştü. 350 400’den iki haneli rakamlara düştü. Ama vatandaşlarımız tedbiri elden bırakmamalı. 9 bin 200 aşı sağlık çalışanlarına yapıldı, 90 yaş ve 85 yaşa uygulanmaya başladı.
“ELAZIĞSPOR İÇİN BENİM YAPMAM GEREKEN YÜKÜMLÜLÜĞÜN EN FAZLASINI YAPTIM”
Elazığspor benimde buraya gelmeden önce birinci ligdeyken takip ettiğim bir takım. Son derece iyi olan bir takım, sonra bir bakıyorsunuz kötü bir duruma gelebiliyor. Elazığspor’un bugün zorluk yaşadığını geldiğim günden beri biliyorum. Başkanımız Selçuk Öztürk’le görüşüyoruz. Benim yapmam gereken yükümlülüğün en fazlasını yaptım. Tüm sıkıntılara göğüs geldik. Yeterli mi değildir. Takımların mali bağımsızlığını gerçekleştirmesi gerekiyor. Bir toplantı gerçekleştireceğiz, Başkanımız ve milletvekillerimizin belediye başkanımızın katılacağı bir toplantı yapacağız.
“BUGÜN ÇEK CUMHURİYETİNDE BAKIN ELAZIĞ KONUŞULUYOR”
Kadınlarımızın pozitif ayrımcılık noktasında desteklenmesi için bizim için en önemli argüman. Bakın Elazığ Doğu Anadolu’da bir Şehir ve kadın basketbol takımı var. Bu en güzel bir rol model. Elazığ İl özel İdaresi, Avrupa’daki maçlarını kazandı. Bugün Çek cumhuriyetinde bakın Elazığ konuşuluyor.
ELAZIĞ’DA GÜVENLİK KONUSUNDA BİR SIKINTI YOK
Elazığ’da güvenlik konusunda bir sıkıntı yok. Ekiplerimiz işlerini yapıyorlar. Devletimiz sahada, tüm gayretimiz vatandaşın güvenliği, selameti, birliği ve dirliği için.
Kaynak, Elazığsonhaber