Siğergök 'Mediline Türkiye Markası Olacak'
Elazığ'ın sağlık alanındaki markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Mediline Hospital Hastanesi'nde hedef, hastane hizmetlerinde Elazığ'ı tüm yurtta temsil etmek.
Elazığ'ı hasret kaldığı sağlık hizmetleri ile kavuşturan Mediline Hospital Hastanesi Genel Müdürü Muhittin Siğergök Mediline Hospital Hastanesi'nin Elazığ'da sağlık alanında çığır açan hizmetleri ile ilgili olarak dergimize yaptığı açıklamada Mediline Hospital'in Elazığ'ın sağlık alanındaki yerli markası olduğunu vurgulayarak Elazığlılara göstermiş oldukları ilgi dolayısıyla teşekkür etti.
Elazığ sağlık alanında bölgesinde lider konumda olan bir ilimiz. Bugün şehrimiz sağlık alanında adeta lider konumunda. Mediline Hastanesindeyiz ve böylesi güzel bir hizmeti şehre kazandıran hastanenin Genel Müdürü Sayın Muhittin Siğergök ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.
Muhittin bey, yıllardır atıl durumda olan ve artık metruk bir bina görünümüne gelen bu yapıyı sizler sil baştan alarak yeni bir görünüm kazandırdınız ve güzel bir hastane haline getirdiniz. 9 bin metrekare alana sahip Mediline Hastanesi'nin bu hale gelmesinde emeklerinizin büyük olduğunu biliyoruz. Böylesi bir fikir ne zaman çıktı ve yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız?
Elazığ'a gelişimizin 7. yılında, sektördeki 20. yılımızdayız. Elazığ lokasyon olarak bölgesinde gerçekten güzel bir konumda. Bir önceki yüzyıllara baktığımız zaman Elazığ birçok medeniyete liderlik yapmış. Elazığ'daki bütün yatırımlar sürdürülebilir. Elazığ Tunceli, Muş ve Bingöl'ün durağında olan bir yer. O bölgelerden gelecek olan vatandaşlar burada ikamet etmekte buda ilin ekonomisine katkı sağlamaktadır. Elazığ güvenilir bir liman konumunda. Mediline Hastanesi öncesinde Anadolu Hastanesi bizlerin uhdesindeydi. O hastanede birlikte çalıştığımız Deniz hocamız buranın mülk sahibi ve kendileri bizlere burayı gezdirdiğinde ben büyük bir şok yaşamıştım. Böylesi güzel bir mülkün atıl durumda kalmasını ben cidden kendime yediremedim ve böyle bir yatırım kararı almayı düşündüm. Hastanemiz şu anda 3. ayını doldurdu ve Allah'a şükürler olsun büyük bir teveccühün olduğunu ifade edebilirim.
Sağlık alanında yapılan yatırımların ne denli önemli olduğunu özellikle bu yılın mart ayından sonra daha iyi anladık. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını sonrasında hastanelerin önemi belki daha çok kendisini hissettirdi. Mediline Hastanesi olarak güzel bir lokasyonda hizmet vermektesiniz. Hastalarınız için öncelikleriniz nelerdir?
Sağlıkta kaliteli bir hizmeti getirmeyi kendimize şiar edindik. Bizler kaliteli bir hizmetin ne demek olduğunu değerli hemşehrilerimize sunacağız. 3 aydır geri dönüşümlerin en üst seviyede olduğunu belirtmek isterim. Hekim hasta ilişkileri konusunda bizler elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Yine hijyen konusu bizlerin vazgeçilmezidir.
Yaptığınız yatırımın büyük olduğunu biliyoruz. Elinizi değil belki gövdenizi taşın altına koydunuz. Devletin böylesi yatırımlara katkısı var mıdır?
Genel manada 6. bölge teşvik uygulamalarından yararlanıyoruz. Tüm personelimizin aylık sigorta pirimi 190 bin TL civarında. Şayet bu teşvik uygulaması olmasaydı 300 bin TL'nin üzerinde olacaktı.
75 yatan hasta, 20 yataklı yetişkin yoğun bakım, 5 yeni doğan yatağı ve 300'e yakın personelle hizmet veriyorsunuz. Alanında uzman birçok hekim şu anda kadronuzda bulunuyor. Aynı zamanda bölgeden de hastaların geldiğini biliyoruz. Bundan sonraki hedeflerinizden bahseder misiniz?
Elbette büyük hedeflerimiz var. Mediline Hastanesi'ni bir Türkiye markası yapacağız. Buradaki dinamikleri sağlam tutarak daha güçlü ve istikrarlı bir yapıya kavuşacağız. Mediline Hastanesinin isim hakkının bizlerde olduğunu belirtmek istiyorum.
AYDIN 'BÜYÜK AVANTAJ VE KATKI SAĞLAYACAĞIZ'
Mediline Hastanesi Başhekimi Dr. Yusuf Kenan Aydın, hastanelerinin Elazığ ve bölgeye hizmet edeceğini belirterek, “Hastanemiz 3 aydan beri Elazığ'ımıza hizmet vermeye başladı. Aynı zamanda çevre illerimize de sağlık hizmetleri konusunda büyük katkılar sunuyoruz. Tıbbi gelişimleri yakından takip eden, yenilikçi, en kaliteli sağlık hizmetlerini sunma konusunda ilimizde ve bölgemizde farklılığımızı ortaya koymakta iddialıyız.
Sağlık personeli, yardımcı sağlık personeli ve diğer çalışanlarımızla birlikte 300'e yakın personel ile hizmetimizi sürdürüyoruz. Bu da ilimizdeki istihdam için büyük katkı. Aynı zamanda dünyanın, ülkemizin ve ilimizin korona pandemisi ile uğraştığı dönemde son teknolojilerle hastanemizde hizmet sunuyoruz. İnsanı öncelediğimizi ve bu konuda hasta haklarına sonuna kadar saygı duyduğumuzu da belirtmek istiyorum.”
“DÜNYADA ELAZIĞ TERCİH EDİLİYOR”
Elazığ Mediline Hastanesi Obezite ve Diyabet Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Erol, vaka tecrübesi ve maliyetinin uygun olmasından dolayı Obezite ameliyatı için Elazığ'ın, Türkiye ve dünyada en çok tercih edilen şehirlerden olduğunu ifade etti.
Op. Dr. Erol, obezite ameliyatı sonrası yaşam kalitesi ve süresinin uzadığını, ameliyat için ise Elazığ'ın dünyada en çok tercih edilen şehirlerden olduğunu ifade etti. Erol açıklamasında, “Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının 15-18'i, kadınlarda ise 20-25'ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde 25, kadınlarda ise 30'un üstüne çıkması obeziteyi oluşturur. Günümüz teknolojisindeki gelişmeler, yaşamı kolaylaştırmakla birlikte, günlük hareketleri önemli ölçüde sınırlamıştır. İnternet sosyal medya, cep telefonları, tablet ve bilgisayarda geçirilen zamanın artması günlük hareket miktarını kısıtlamakta, insanlar saatlerce hareketsiz kalmakta. Tüm dünyada fastfood yeme alışkanlığının artması ve alışveriş merkezlerinin de çoğalmasıyla insanların hareket alanı daralmakta ve fazla kilo alınımına sebep olmaktadır” ifadelerini kullandı.
“ERKEKLERDE YÜZDE 20.5, KADINLARDA YÜZDE 41”
Dünyada sigaradan sonra ek sık görülen önlenebilir ölümler sıralamasında obezitenin ikinci sırada yer aldığını aktaran Erol, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “DSÖ verilerine göre,2008 yılında dünyada 1,4 milyar kişi fazla kilolu ve bunların 400 milyonu obezdi. 2015 yılındaki verilerde 2,3 milyar kişi fazla kilolu ve bunların 700 milyonu obez sınıfına girmiştir. Türkiye'de ise obezite sıklığı erkeklerde yüzde 20,5, kadınlarda yüzde 41 düzeyinde ve ortalama yüzde 30,3 düzeyinde bölgesel olarak ilk sırada Marmara bölgesi arkasından Ege ve Akdeniz bölgesi gelmektedir. Teknoloji kullanımı ve sosyoekonomik düzey arttıkça obezite sıklığının arttığını görüyoruz. Aynı zamanda obezite dünyada sigaradan sonra en sık görülen önlenebilir ölümler sıralamasında 2. sırada yer alıyor.”
“15 İLE 70 YAŞ ARASINDA OLAN HASTALARI AMELİYAT EDİYORUZ”
Obezite ameliyatı için yaş kriterinin de olduğunu belirten Erol, Bu ameliyatları belli yaş aralığında yapabiliyoruz. 15 ile 70 yaş arasında olan hastaları ameliyat ediyoruz. 15 yaşından küçük olan obezite hastalarını da yaşı ilerledikten sonra ameliyat ediyoruz. 70 yaş ve üzeri olanları da anestezi riski yüksek olduğu için ameliyat etmiyoruz. Bu ameliyatları yaparken de hastaların mental durumları çok önemlidir. Eğer hasta major depresyondaysa, şizofren hastasıysa veya zihinsel engelliyse bu kesimi de ameliyat etmiyoruz çünkü ameliyat sonrası süreci yönetmeleriyle ilgili ciddi sıkıntılar olabiliyor” dedi.
“CERRAHİ TEDAVİSİ İÇİN ELAZIĞ TERCİH EDİLİYOR”
Obezite cerrahisi için Türkiye'nin farklı bölgelerinden ve dünyadan da Elazığ'ın tercih edildiğini belirten Erol, ”Obezite vaka tecrübelerinin fazla olması ve maliyetin de cazip olması nedeniyle, hem dünyanın farklı ülkelerinden hem de Türkiye'nin farklı illerinden Elazığ tercih ediliyor. Yapılan Obezite ameliyatının maliyeti de 10-20 bin lira arasında değişiyor” dedi.
UZMAN DOKTOR ASENA SERAP YALÇINKAYA
Hocam öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
1988 Elazığ Harput doğumluyum ilk, orta, lise ve üniversite öğrenimimi Elazığ'da tamamladım. Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 2012 yılında mezun oldum. Daha sonra, uzmanlık eğitimi için Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne başladım. 3 yıl kadar ihtisas gördüm son yılda tekrar Elazığ'da Fırat Üniversitesi İç Hastalıklar’da ihtisas gördüm, 2017 yılından beri Uzman Doktor olarak görev yapmaktayım. Daha önce Malatya'nın Arapgir ilçesinde çalıştım, şu anda 3 aydır burada görevimizi sürdürüyoruz.
Sayın Hocam Mediline Hastanesi Elazığ'a yeni bir soluk getirdi, 3 aylık bir çalışma dönemi oldu. Genel Müdür Muhittin Bey ile yaptığımız söyleşide, hastaların daha doğrusu hasta yakınlarının büyük bir teveccühü olduğunu ifade etti. Sizin kendi branşınızla ilgili hastaların ve yakınlarının geri dönüşlerinin nasıl olduğunu sormak istiyorum.
Şu an yoğun bir Pandemi süreci yaşıyoruz. Şehir Hastanesi ve Üniversite Hastanesi Covid-19 hastalarına hizmet vermekte. Dâhili branş olarakta bizim en çok baktığımız kronik hastalıklar, yaşlı popülasyon. Bu hastalar bu süreçte, hastaneye gitmekte biraz zorlandılar, takipleri zorlaştı, bazıları iptal oldu, bazılarının durumları kötüleşti. O yüzden bu hastane konum olarak hastalar için iyi bir soluk noktası oldu. Çünkü hasta, Hilalkent'ten, Abdullahpaşa'dan 40 dakikalık yolculuk yapıp Şehir Hastanesi’ne ulaşmaya çalışıyor. Çünkü merkezde bir hastane yok. Diğer hastanelerin konumuna baktığımız zamanda, aynı şekilde merkezi konumda değiller. Kronik hastalar, dâhili hastalar açısından burası çok iyi oldu. Hastaların geri dönüşleri de yakınlarının geri dönüşleri de bu şekilde. Pandemi süreci bizi yordu. Hep Covid-19 baktık kendi branşımızla ile ilgili hastalar, çok fazla gelemediler. Devlet Hastanesi'nde çalışıyordum daha önce orda da aynı şekilde Covid-19 hastalarına baktık. Bu anlamda benim içinde iyi oldu çünkü kendi branş hastalarımızı gerçekten özledik. Esnaf açısından da burası çok iyi oldu. Biliyorsunuz önceden iki hastanemiz vardı, ikisi birden kapandı onların ticari hareketlerinde azalma oldu, kimisi taşındı. Burası bence çok doğru bir karar.
Az önce ifade ettiniz, Pandemi dönemindeyiz sizler kendi branşınızla alakası olmasa bile Pandemi hastalarına bakmak zorunda kaldınız ve şu anda ülkemizin en büyük uğraştığı ve savaştığı hastalıkların dışında Covid-19 salgını geliyor. Özellikle Sağlık Bakanının açıklamalarına baktığımızda önümüzdeki yılın ilk çeyreğine kadar bir rahatlama görünmüyor. Buradan Elazığlılara Pandemi sürecinde alınan kararlara uyulması noktasında neler söylersiniz?
Bu konuyu açtığınız için tekrardan teşekkür ediyorum, çünkü infialler söz konusu. Halkımız sosyal medyayı yanlış kullanıyor. Kötü niyetli insanların peşine takılıp gidiliyor açıkçası. Öncelikle korunma ve tedavi noktasında da birkaç bir şey söylemek istiyorum. Maske defansı var insanlarda, maske takmak istemiyorlar. Yani bunu gördük maske koruyor, evet yüzde yüz hiçbir şey korumaz gözden de temas oluyor biliyorsunuz Covid-19'da ama en azından aldığımız virüs miktarını azaltmak, o yüzde yetmiş korumayı sağlamak adına maske zaten öneriliyor. Elazığ'ı biliyorsunuz sizde bu coğrafyanın insanısınız sosyal ilişkilerde çok samimiyiz. Bir birimize karşı sosyal mesafe kısıtlamasında çok gerideyiz açıkçası.
Ben vatandaşlarımıza, hemşerilerimize sağlık çalışanlarına güvenmelerini ve bu tedaviyi doğru bir şekilde almalarını öğütlüyorum. Ayrıca aşı konusunda da bir defans söz konusu. Aşı karşıtı gruplarımız var. Ben çok takip ediyorum onları ve büyük bir savaşta veriyorum. Tarihe baktığımız zaman bir çiçek hastalığımız söz konusu. Yani yüzlerce insanı öldüren, leke bırakan, insanı insan içine çıkmaktan alıkoyan bir hastalığımız vardı bizim. Çiçek aşısı bulunduğu zamanda bunlar gündeme geldi. Büyük bir spekülasyon oldu, yok işte hayvana dönüştürüyor veya içerisinde zararlı maddeler var vücutta birikiyor, bizi yok etmek istiyorlar. Aşı tarihinden bu yana baktığımız zaman bir nesil küçülmesi söz konusu değil, hep dünyanın nüfusu artmış.
DR. EVİN DAŞ ŞAHİN
Sayın Hocam öncelikle Mediline Hastanesi ile ilk buluşmanız ne zaman oldu?
Aslında Ağustos ayında başladık, tabi açılışımız Eylül ayının başında oldu. Bu süreden beri aktif bir şekilde çalışıyoruz.
Hocam Kulak Burun Boğaz Uzmanısınız. Pandemi sürecinde özellikle salgının ağır seyrettiği bu dönemde sizler Kulak Burun Boğaz Uzmanı olarak buradan Elazığlı Hemşerilerimize ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Herkesin bildiği gibi maskeyi asla ihmal etmiyoruz, maske kullanıyoruz sosyal mesafeye, özellikle el hijyenine çok dikkat ediyoruz. Bu aralar daha çok hasta olunduğu için mümkünse izole olup çekirdek ailemiz ile beraber olmalıyız. Komşu gezmeleri, aile gezmelerinden mümkünse uzak durmalıyız. Hem böylelikle kendimizi hem de çevremizi korumuş oluruz. Böylece hastalığa yakalanma olasılığımız oldukça düşer, bu şekilde yenebiliriz biz bu hastalığı.
Hocam tüm uzmanların belki ortak paydada buluştuğu solunum yolu ile geçen bir hastalık. Size gelen hastalardaki ilk semptomları anlatır mısınız ?
Kulak burun boğaz ile ilgili daha çok şikayetler oluyor. Hiçbir şeyi olmadan sadece koku kaybı ile gelen hastalarımız oluyor veya sadece baş yüz ağrıları ile gelenler oluyor. Ateşi olup öksürük şikayeti ile gelenler oluyor. Kimisi balgam, kimisi balgamsız burun akıntısı ile geliyor. Kas ağrısı ile gelip ‘acaba ben Corona mıyım’ diye gelenler oluyor. Şüphelendiğimiz hastalar olabiliyor bazılarında sadece boğazında kızarıklık olabiliyor. Ama tabi bilinen şikayetlerden koku alamama, herkeste olmasa bile çoğu insanda olabiliyor. Halsizlik, yorgunluk, inanılmaz bir kas ağrısı, boğaz ağrısı, ateş olabiliyor.
Hocam peki koku ve tat alamama, başka bir hastalığın habercisi olabilir mi yoksa sadece Covid ile mi hayatımıza girdi ?
Bu dönemde çok arttığı için Covid belirtisi olarak görülüyor ama üst solunum yolu enfeksiyonları geçiren ve sinüzit geçirenlerde de koku kaybı olabiliyor. Ama belirtiden sonra olabiliyordu veya kafa travması geçirenlerde olabiliyordu. Fakat bu son zamanlardaki Covid ile ilişkili.
Hocam Mediline Hastanesi oldukça güzel bir lokasyonda. Elazığ'a hizmet veriyor. Sizlerde hemen hemen 3 aydır hastalarınızı burada ağırlıyorsunuz. Temennimiz şudur ki hiç kimsenin ağır bir hastalık geçirmemesi fakat insanız ve hastalıklarla uğraşıyoruz. Elazığ'da dört tane özel hastane var ancak sizi ayıran özellik nedir?
Bizim Hastanemiz yeni kurulan bir hastane yani mevcut olup devam eden bir hastane değil. Yeni bir hastane ama kadrosu güçlü ve Elazığ'a hizmet vermiş doktorlardan ve sağlık personellerinden oluşuyor. Yani Elazığ'ı bilen bir hastaneyiz hastalarımızı tanıyoruz, hastalarımızın kültürünü biliyoruz, nelerden yakınılacağını sebeplerinin ne olabileceğini çok iyi biliyoruz. Çok büyük bir hastane değiliz ama Elazığ için de küçük bir hastane değiliz. Çok güzel butik bir hastane. Konum olarakta herkes bilir eski SSK Hastanesi bu konumdaydı. Hepsi şehir dışına, şehrin doğusuna taşındı. Bu bölgedeki insanlarımız birazcık bu konuda eksik kaldılar. Hastanemiz de tabi tüm Elazığ'a, hatta Tunceli'ye, Bingöl'e ve Muş'a hitap ediyor ama daha çok bu bölgedeki insanımıza, hizmet vermek için kuruldu. Bence çok iyi bir tercih.
DR. MURAT HARMAN
Mediline Hastanesi Doktorlarından Murat Harman pandemi sürecinde olduğumuz şu günlerde kalp rahatsızlıklarıyla ilgili detay okurlarına özel açıklamalarda bulundu. Doktor Murat Harman şunları kaydetti:
“Hastanemiz hem Elazığımız, hem bölgemiz için güzel bir hizmet, güzel bir birliktelik, güzel bir kadro oldu. İnşallah bölgemize daha faydalı olacaktır sadece Elazığ'a değil çevre illere de Diyarbakır, Bingöl, Tunceli, Malatya ve belki bunu da genişletebiliriz. Kardiyoloji Uzmanı olarak görev yapmaktayım. Elazığlıyım, daha önceki görev yerlerim Elazığ Fırat Üniversitesi ve Bingöl Devlet Hastanesi. Yaklaşık 6-7 yıl Bingöl'de kaldıktan sonra tekrar Elazığ'a döndüm.
Kardiyoloji alanında hastalarımızı acil ve ayakta ikiye ayırmak mümkün. Acil hastalar anlamında özellikle 7/24 acil servisimiz, deneyimli ekibimizle hizmet vermekte. Ayakta hastalarımız içinde poliklinik ve ayakta hasta takip odalarımız, yataklı servislerimiz, koroner yoğun bakımımız mevcut.
Ayakta hastalarımıza başvurdukları zaman Elektrokardiyografi (EKG) Ekokardiyografi, laboratuvar kan basıncı ölçümü, 24 saatlik ritimorter dediğimiz (EKG) kaydı, aynı zamanda gerekli olan kan tahlilleri yaptırabilmekteyiz. Hastalarımızı 7/24 izlemede hem acil servis olsun, hem poliklinik olsun, hem yataklı bölümlerimiz olsun hastalarımıza hizmet etmekteyiz.
Kısa bir süre sonra inşallah Koroner Anjiyografi ünitemizi de açmış olacağız. Pandemi süreci biraz sekteye uğratmış olabilir ama kısa sürede inşallah Koroner Anjiyografi ünitemizi de açarsak 7/24 burada eksiksiz Kardiyoloji hizmeti sunmayı düşünüyoruz.
Aslında en büyük sıkıntımız bu Pandemiyi sadece sağlık çalışanlarının uğraştığı, çözmesi gereken bir konu gibi algıladık. Sadece ülke olarak değil tüm dünya olarak şu an böyle bir çıkmazın içerisindeyiz. Kısa süre sonra ümit verici aşı çalışmaları var, aşılar gelecek başlanacak ama benim buradan halkımıza özellikle memleketimizde yaşayanlara önemli bir uyarım olacak.
Şunu düşünmememiz lazım aşı gelince her şey bitmeyecek. Biz yine korunmak zorunda kalacağız, biz yine sosyal mesafeyi koruyacağız. Ta ki bu işi kökünden çözene kadar. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim yüzde yüz etki eden tedavisi hala yok. Bunun dezavantajları nelerdir, tedavisi net olmayan bir şeyin en önemli korunma şekli bu hastalığa yakalanmamaktır.
Çünkü yakalandığınız zaman sizde nasıl seyredeceğini kimse bilemez. Öldürücü olabilir, belki hiçbir şey yapmayabilir. ‘Şu hasta Covid’i çok rahat atlattı, öbür hasta çok kötü oldu, yakını vefat etti’ şeklinde duyuyoruz. Kişiden kişiye alınan virüs miktarına ya da kronik hastalıkların durumuna göre, kişinin bünyesine göre bu hastalığın seyri değişebiliyor. Bizimde yapmamız gereken bu hastalığa öncelikli olarak yakalanmamak. Şu şartlarda en önemli tavsiyemiz sosyal mesafe ve maske. Aşı gelirse inşallah hem yayılma hızını yavaşlatacaktır, hem de yayılma potansiyelini düşürecektir. Niye Covid’ten bu kadar bahsediyorum, herkes Covid'i sadece bir akciğer enfeksiyonu olarak biliyor.
Aslında Covid sistemik yani tüm vücudu etkileyen bir hastalık ve maalesef en çok etkilenen organlardan biri de kalp. Hastalığı bizlerde yeni tanıyoruz. Belki 3 - 5 yıl sonra tedavi şekillerini değiştirebilecek. Benim en sık gördüğüm Covid hastalarında özellikle geçmeyen bir nefes darlığı, çarpıntılar, ritim bozukluğu, tansiyon dengesizliği, kalbin etrafında sıvı toplama, kalp kasılması, iltihaplanması durumu ve bir kısmında maalesef ölümcül olabilen pıhtılaşmalara yol açabiliyor.”