Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ'ın sorunlarını Plan Bütçe Komisyonu'nda anlattı
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, kentin sorunlarını ve vatandaşların merak ettiklerini İçişleri Bakanlığı Plan Bütçe Komisyonunda Bakan Süleyman Soylu'ya anlattı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, dün İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçesi görüşüldü. Her fırsatta Elazığ’ın sorunlarını dile getiren CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, burada sessiz kalmadı. Söz hakkı alarak konuşma gerçekleştiren Milletvekili Erol, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya depremden sonra kentte yaşanan sorunları anlattı. İlk olarak Elazığ’a atanan tecrübeli vali için duyduğu memnuniyet dile getiren Milletvekili Erol, TOKİ tarafından yapılan konutların fiyatlarının halen belli olmadığını ifade etti. Ayrıca, köylerde yapılan çelik evlerin maliyetlerinin inanılmaz arttığını aktaran Erol, bir evin maliyeti 800-900 bin liraya yakın bir maliyet gerektirdiğini, çelik evlerden vazgeçilerek Malatya'da yapılan betonarme iki katlı evlerin bundan sonra Elâzığ'a da yapılmasını gerektiğini aktardı.
2022 bütçesinin ülkeye ve bakanlığa hayırlı olmasını dileyen Milletvekili Gürsel Erol, “Ben aslında bakanlığın genel politikaları ve uygulamalarıyla bir konuşma değil, onu Genel Kurulda bütçe görüşmelerinde yapacağım ama bugün ilimde yaşanan yerel sorunlarla ilgili, İçişleri Bakanlığının faaliyet alanına giren konularla ilgili bir değerlendirme yapacağım ve beklentilerimizi, ilin beklentilerini buradan ifade edeceğim. Önce şunu ifade edeyim; ilimize yeni bir vali ataması gerçekleşti. Bu valinin atanmış olmasından duyduğumuz memnuniyeti önce ifade edeyim. Elâzığ'a daha önceden deneyimli bir vali gelmemişti. Genelde gelenler kaymakamlıktan gelen valilerdi ama 24 Ocak 2020 tarihinde Elâzığ'da yaşanan deprem sonrası valilikle ilgili deneyimli bir valinin gelmesi ve bakanlık bürokrasisinden gelmesi, Elâzığ'daki sorunların çözümüyle ilgili devlet adamlığı kimliğiyle görev yapması anlamında bizim de bu konuda memnuniyetimizi buradan ifade etmek isterim. Çünkü ilin AK Partili milletvekilleri toplumun beklentileri, vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesiyle ilgili çok aktif olmayınca hâliyle doğal olarak oradaki talepler devleti temsil eden vali üzerinden gündeme getirilmekteydi. ama siyaset ile vali arasında oradaki bir anlaşmazlıktan kaynaklı vatandaş mağdur edilmişti. Şu anda valinin atanmasından dolayı ve devlet geleneklerine uygun bir valinin atanması, gelir gelmez ildeki yaşanan sorunlarla ilgili, depremden kaynaklı mağduriyetlerin araştırılmasıyla ilgili yapmış oldukları toplantılar, değerlendirmeler ve çalışmalardan da son derece memnun olduğumuzu Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekili olarak ifade etmek isterim” dedi.
Kentin sorunlarını aktaran Milletvekili Erol, “Bakanım, tabii buradaki konuşmaların genelinde işte uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili, terörle ilgili, iç güvenlik meseleleriyle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Bakanlığınız çok yetki alanı olan bir bakanlıktır. Faaliyet alanları ve yetki alanlarının aslında çok geniş olduğu bir bakanlık, işte afetlerden sorumlu AFAD Başkanlığının da bağlı olduğu bir bakanlık. Bizim ilimizde de geçmişte bir deprem yaşandı. Depremden kaynaklı henüz belirgin olmayan, hala meçhul olan ve ne olacağı da belli olmayan birkaç sorunumuz ve beklentimiz var. Bunları bakanlık bürokrasinizin huzurunda da sizlere iletmek istedim. Birincisi, deprem konutlarının fiyatları hala belli değil. Yani 2020'de yapılmış olan konutlar ile bugün yapılan konutların fiyatlarının ne olacağı henüz belli değil. Kuralar çekildi, vatandaş evine taşındı ama henüz deprem konutlarının fiyatları belli değil, ne ödeyecekleri belli değil” diye kaydetti.
Köy konutlarına değinen Erol, “ Ayrıca, köylerde evler yapılıyor. Bu son döviz artışından dolayı çelik evler yapıldığı için çelik evlerin maliyetleri inanılmaz arttı. Yani neredeyse köyde yapılan bir evin maliyeti 800-900 bin liraya yakın bir maliyet gerektirdi. Bunları Çevre ve Şehircilik Bakanına Bütçe Komisyonunda da iletmiştim, çelik evlerden vazgeçilerek Malatya'da yapılan betonarme iki katlı evlerin bundan sonra Elâzığ'da yapılmasıyla ilgili bir talebimiz var. Önemli olan bir konu da şudur. Sonuç itibarıyla depremden sonra bir planlama yapıldı, gerçekten devlet inanılmaz kaynak aktardı. Acil müdahalelerle ilgili inanılmaz hızlı şekilde kararlar aldı, tedbirler aldı. Şu anda TOKİ orada yaklaşık 24-25 bin konutun yapılmasıyla ilgili bir planlama içinde, bunların birçoğu da gerçekleşti. Şimdi, soru şu; 2020 yılı Ocak ayında yapılan konutların fiyatı ne olacak ve henüz daha temeli atılmayan ve şu anda yapımı devam eden, teslim edilmeyen konutların fiyatları arasındaki fark ne olacak. Yani siz hangi fiyatı uygulayacaksınız, 2020'de depremden sonraki ilk temel atılan fiyat üzerinden mi tüm mağdurlardan parasını alacaksınız yoksa en son yapılan, yapıldığı tarihlere göre ki inşaat maliyetleri üzerinden mi? Burada mağdurlar arasında inşaatların maliyetleriyle ilgili inanılmaz bir haksızlık ve adaletsizlik olacak. Bunların değerlendirilmesiyle ilgili taleplerimizi bakanlık bürokrasisinin ve sizin bilginize sunuyorum” ifadelerini kullandı.