İşadamı Yavuz Göktürk 'Şehrimize Sevdalıyız, Yatırımlarımızı Sürdüreceğiz'

Elazığ'da uzun yıllardan beri konfeksiyon, kuyumculuk ve gayri menkul sektörlerinde başarılarıyla adından söz ettiren işadamı Yavuz Göktürk ile gündeme dair güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Şehrin ekonomisinin can damarının üretim olduğunu kaydeden ve bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğinin altını çizen Göktürk, hükümetin Elazığ'a yatırımlarının azami ölçüde olduğunu belirtti.

PAYLAŞ
Elazığ Detay Haber - Gülşah Altaş

Göktürk, 24 Ocak depremi sonrası yapılan yatırımların şehre katkısının büyük olduğunu, depremzede vatandaşların sabırla süreci beklediklerini söyledi. Koronavirüs salgını sonrasında altın ve döviz fiyatlarında hızlı bir yükselişin yaşandığını kaydeden Göktürk, son günlerde ekonomik reformlarla dövizde gerilemenin görüldüğünü ifade etti.

Dünya ülkelerine bakıldığı zaman küçük bir kıvılcımla altının yükselişe geçtiğini söyleyen işadamı Göktürk,  koronavirüs aşısının bulunmasıyla bir rahatlamanın gözlendiğini kaydetti.

İşadamı Yavuz Göktürk, Elazığ'daki faaliyet alanlarından bahsederek ortak akılla şehrin çözülemeyecek sorunlarının kalmayacağını sözlerine ekledi.

'BİT MEYDANI, ELAZIĞ TİCARETİNİN CAN DAMARIYDI'

Yaklaşık 50 yıl önce Bit Meydanı’nın şehrin can damarı olduğunu belirten Göktürk, “Eski hapishanenin olduğu alanda babam ve aile büyüklerimiz Göktürkler Konfeksiyon Mağazası’nı açarak ticari faaliyetlerine başladılar. Tabi o dönemlerde şehrin en işlek caddesi olan Gazi Caddesi esnafı başta olmak üzere bölge illerine de ürünlerin tedariki konusunda yardımcı olurlardı. Babam Hüseyin Göktürk'ün öncülüğünde o yıllarda ticaret çok daha geniş bir pazara yayılmıştı. Konfeksiyon mağazamızın ardından 1992 yılında İzzetpaşa Kuyumcular Çarşısı’nda Köylüm Kuyumculuk ismi altında işyerimizin faaliyeti başladı. Tabi ailemizin bizlere miras bıraktığı bu sektörlere bizler de genç kuşak olarak destek sağlayarak yeni bir iş kolunu daha kendi bünyemize kattık. 15 yıldan beri gayrimenkul ve otomotiv sektöründe de faaliyetimizin olduğunu söyleyebilirim” dedi.

 

‘BELEDİYE MECLİSİNDE GÖREV YAPTIM'

Şehrin gelişip kalkınması adına her bireyin üzerine düşen sorumluluğu layıkıyla yerine getirmesi gerektiğini kaydeden Göktürk, 2009 – 2014 yılları arasında Elazığ Belediyesi Meclis Üyeliği görevinde bulunduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Belediye Meclis Üyeliği dönemimizde şehrimiz için hayati önem taşıyan konuları görüşerek karara bağladık. Şehrimize olan sevdamızla faydalı olan tüm hizmetlerin belediye meclisinden geçmesi adına çaba harcadığımızı belirtmek isterim. Bunun yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşunda aktif görevlerde bulundum ve hala STK'larla olan çalışmalarımız devam ediyor. Sektördeki gelişmeleri yakından takip etmek adına İstanbul bizlerin ikinci ayağıdır. Bunun yanı sıra kuyumculuk sektörünün mutfağı kabul edeceğimiz imalatların yoğun olduğu Kahramanmaraş iline de belirli aralıklarla gidip yeni ürünleri müşterilerimize sunmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Gerek ülkemizde gerekse dünyanın birçok ülkesinde gerçekleşen fuarları da yakından takip ettiğimizi ifade etmek isterim.”

'HÜKÜMET ŞEHRİMİZ İÇİN GEREKLİ ADIMLARI ATIYOR'

Hükümetin 24 Ocak depremi sonrasında attığı adımlarla Elazığ'a gerekli yatırımları yaptığını kaydeden işadamı Yavuz Göktürk, genel anlamda birçok hizmetin yapıldığını ve devam eden konut inşaatlarının da kısa sürede hak sahiplerine verileceğini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

“Elbetteki ilimiz büyük bir deprem yaşadı ve bu depremden sonra birçok hemşehrimiz evsiz kaldı. Ülkemiz büyük bir ülkedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, depremin ilk saatlerinde 3 bakanımızı ilimize göndererek gerekli hassasiyeti göstermiştir. Şehrimizde hızla yükselen konutlar kısa sürede tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilecek. Devletin iyi niyetli yaklaşım sergilediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor. Vatandaşımızın biraz daha idareci davranması bizlerin bu süreci avantaja dönüştüreceğinin yansımasıdır. Elazığ ekonomisi belki şu aralar ciddi bir sınavdan geçiyor. Devletimizin şehrimiz insanının mağdur etmeyeceğine olan inancım tamdır. Deprem sonrası yapılan kira, taşıma gibi yardımları vatandaşlarımız yatırım aracına bağlamayı tercih ettiler. Birçok büyük firmaya verilen kredilerde aynı şekilde yatırım aracı olarak altın ve dövize bağlandı. Verilen kredilerin takibi konusunda bir çalışma yapılsaydı belki daha güzel olurdu.”

'ALTININ YÜKSELİŞİ KORONAVİRÜSLE BAŞLADI'

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle altında ciddi bir yükselişin olduğunu kaydeden Göktürk, son günlerde çıkan aşı haberleriyle biraz düşüş yaşandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Koronavirüs salgınının ülkemizde görüldüğü Mart ayında altının gram fiyatı 315 TL idi. Daha sonra bir yükseliş grafiği yakalayarak 540 TL'ye kadar çıktı. Darphane altını yetiştiremez hale geldi, birçok insan gayrimenkul satarak altına yatırım yaptı. Kredi çeken vatandaşlar yatırım aracı olarak altını tercih etti. Bugün itibariyle 450 TL seviyesini gören altın gramda 100 TL kaybettirdi. Sektörün içinde bulunan esnafın da bu konuda dertli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bizler 370 TL bandının üstünün tamamen virüse bağlı olduğunu ifade edebiliriz. Aşının bulunması tüm dünya ülkelerini heyecanlandırmış ve önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde bu salgının gündemimizden çıkacak olması da bizleri sevindiren bir gelişmedir. Dövizin seyrinin de artık dalgalı bir şekilde olmayacağını ümit ediyoruz. Son günlerde yaşanan ekonomik reformların ülkemiz ekonomisine katkısının olduğunu görüyoruz. Borsa İstanbul'un yüzde 10 hissesinin Katar'a satılmasıyla ilgili ekonomimize ciddi bir katkısı olmuştur. Katar'ın birçok ülkede bu tür yatırımlarının olduğunu da belirtmek isterim.”

 

'ELAZIĞ'DA ARSA FİYATLARI YÜKSEK'

Elazığ'ın nüfusa göre diğer illerle kıyaslandığı zaman arsa fiyatlarının yüksek olduğunu kaydeden Göktürk, bunun çeşitli nedenlerinin olduğunu söyledi. Göktürk, açıklamasına şöyle devam etti:

“Elazığ'da konut fiyatları arsa fiyatlarına göre belirleniyor. Şehrin belki cazibe merkezi konumunda olan Çayda Çıra Mahallesi'nde artan talebe göre fiyatların yüksek olduğunu ifade edebiliriz. Anormal bir piyasanın olmadığını söyleyebiliriz.”

'SİYASETİ DÜŞÜNMÜYORUM'

Aileden gelen siyasi geçmişe binaen bir dönem Elazığ Belediyesi Meclis Üyeliği yaptığını kaydeden Göktürk, siyaseti düşünmediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Bizler siyasi bir geçmişi olan aileyiz. Babam ve ailemizin diğer fertleri yıllarca aktif siyasetle iç içe oldular. Elbette ki hepimizin bir siyasi görüşü vardır. Seçim zamanı gider ve oyumuzu ülkemiz menfaati doğrultusunda kullanırız. Şu an için aktif siyaseti düşünmüyorum, sadece kendi sektörlerimizle devam etmeyi uygun görüyorum. Faaliyet alanlarımızı daha çok geliştirmek ve bu alanda faydalı olmak bizler için yeterlidir.”

'DIŞARDAN GELEN YATIRIMCILARA GEREKLİ KOLAYLIĞI SAĞLAMALIYIZ'

 Elazığ'ın coğrafi konumu itibariyle bir cazibe şehri olduğunu kaydeden Göktürk, dışardan gelecek yatırımcılara kolaylık sağlanmasının elzem olduğunu belirtti. İşadamı Göktürk, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Elazığ 4 bin yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim bir şehirdir. İlimiz turizm alanında daha çok mesafe kat edebilir. İl dışından şehrimize gelecek yatırımcılara bütün kolaylıklar sağlanmalıdır. Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni arsalar üretmek ve yatırımcıları çekmek adına il bürokrasisinin daha aktif çalışması gerekmekte. Şehrimiz gerek yatırımlarla gerekse turizm alanlarıyla daha iyi yerlerde olabilir. Turizmin daha çok canlanması adına Harput, Keban ve Sivrice'de yatırımların artması şehrin menfaatine olacaktır.”

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN