İHH'dan'Barışa Sivil Katkı' çalıştayı

İHH İnsani Yardım Vakfı ve İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) tarafından Diyarbakır'da düzenlenen 'Kürt Meselesinin Çözümü ve Barışa Sivil Katkı Çalıştayı'nın sonuç raporu kamuoyuyla paylaşıldı.

Kanaat önderleri, akademisyenler, âlimler, siyasetçiler ve gazetecilerin katılımıyla 11 Ocak’ta Diyarbakır’da düzenlenen çalıştayda, sunulan metinler, katılımcıların yorumları, değerlendirmeleri, tespitler ve önerilerden oluşan bir  sonuç raporu hazırlandı.

İHH Elazığ Şube Başkanı Erdal Altunbaş ile Başkan Yardımcısı Abdullah Kömürlü’nün de katılıp görüşlerini dile getirdikleri çalıştayda,  küresel güçlerin bölgedeki etki ve planlarının barışa ve terörsüz Türkiye hedefine engel teşkil ettiği dile getirildi.

Güçlü bir Türkiye’ye ihtiyaç olduğunu bunun için de sınırlarımızdaki tehditlerin ortadan kalkması gerektiğine dikkat çeken İHH Elazığ Şube Başkanı Erdal Altunbaş; “Fakirleşme, kan ve gözyaşı istemiyorsak, Kürt meselesi bugün çözülmeli. Bu konuda el uzatan herkese çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

Kürt meselesinin, Filistin'deki Suriye’deki gelişmeler, Irak’ın geleceği ve Ortadoğu’nun istikrarından bağımsız düşünülemeyeceğini ifade eden İHH Elazığ Şube Başkanı Erdal Altunbaş açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Kürt sorunu başta ulusal bir sorunken, günümüzde bölgesel dengeleri etkileyebilen uluslararası bir sorun halini almıştır. Gelinen noktada Türkiye’nin Suriye Kürtlerinden hiçbir grubu dışlamadan, müspet ve yapıcı bir ilişki geliştirmesinin son derece önemli olduğu aşikârdır. Suriye Kürtleri ile sağlıklı zeminde bir araya gelmek, Türkiye’nin içerideki çözüm sürecine ivme kazandıracağı gibi dışarıdaki bölge siyasetinde de gücünü tahkim edecektir. Suriye Kürtlerinin yeni oluşan Şam Yönetimi ile yapıcı ilişkiler kurması ve Şam Yönetimi içinde yer alması gerekirken Suriye’deki Kürtlerin Suriye’nin bir parçası olduğunun da yeni yönetimce kabul edilmesi gerekmektedir. Bu noktada Şam Yönetimi’nin, Suriye Kürtlerinin varlığını ve haklarını anayasal güvence altına alması önem arz etmektedir”

Kürt meselesinin çözümünün, Türkiye’de iç cephenin güçlenmesini sağlayacağı gibi ekonomik istikrara da katkıda bulunacağını ifade eden Altunbaş; “Kürt meselesinin çözümü PKK tartışmalarına kurban edilmemeli. PKK’nın silah bırakması ve çatışmaların bitmesi, ülkemizde Türk ve Kürt vatandaşları birbirine daha yaklaştıracak, kardeşliği pekiştirecek ve tarihi birlikteliği tekrardan güçlendirecektir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan Kürtlerin kahir ekseriyetinin Türkiye’den ayrılarak bağımsız bir devlet kurmak gibi bir talepleri yoktur. Dil ve kimlik problemi, Kürt meselesinin en önemli başlığıdır. Bu başlığa dair sıkıntıların anayasal düzenlemeyle giderilmesi durumunda sorun büyük oranda çözülmüş olacaktır. Bürokratik ve resmi kurumların arayışları yanında sivil toplumun gözünden Kürt meselesinin çözümüne yönelik sivil katkılara, tespitlere, önerilere ve sivil toplumun olası sorumluluklarına ilişkin de bir çalışma yapılması gerekmektedir. AK Parti’nin 2005 yılından itibaren başlattığı çözüm denemelerinin İslami camianın Kürt meselesiyle ilgili yoğun vurgusu ve çözüm önerileriyle ilişkisi göz ardı edilmemelidir. STK’lar Kürt meselesini ele alırken çözüme odaklanarak ideolojik kamplaşmalardan kaçınmalıdır. Toplum olarak bugüne kadar bu meseleden kaynaklı büyük kayıplar yaşadık. Telafisi mümkün olmayan çok ağır bedeller ödedik. Hal böyleyken, bütün sivil toplum kuruluşları ellerini taşın altına koymalı, sorumluluklarının bilinciyle hareket etmeli, sürecin başarısı için katkı sunma görevlerini yerine getirmelidir.” Dedi.
 

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!