Cem Evinde İftar Programı Düzenlendi
Aleviler için matem ayı olarak görülen Muharrem ayında 12 gün oruç tutuluyor. Muharrem ayının ikinci günü tutulan orucun ardından Elazığ Cem Evi'nde iftar yapıldı. İftar programına Vali Erkaya Yırık Ve Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları da katıldı.
Aleviler her yıl Hicri Takvim'e göre Muharrem Ayı'nın başlamasıyla beraber 12 gün oruç tutuyor. Muharrem Orucu, aslında Aleviler için bir Matem Orucu. Nedeni ise Hz. Hüseyin ve beraberindeki 71 kişinin Muharrem ayında, Kerbela’da, Yezid’in ordusu tarafından Kerbela Çölü’nde şehit edilmesi… 12 günlük Matem orucunun sonrasında ise Aleviler şükür kurbanı kesiyor. Hz. Hüseyin’in oğlu Zeynel Abidin’in Kerbela’da sağ olarak kurtulmasını; böylece Hz. Muhammed’in soyunun devam etmesini kutluyor. Kurbanların pay edilmesinden sonra ise aşure pişiriliyor. Elazığ Cem evinde de Muharrem ayının ikinci gününde tutulan orucun ardından iftar programı düzenlendi. Programa Vali Erkaya Yırık, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Ali Yıldız, Emniyet Müdürü Celal Sel, İl Müftüsü Selami Aydın, Kamu Kurum Müdürleri, Sivil Toplum Kuruluş Temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
GÜLER: ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZİ CENAP-I HAK KORUSUN
Alevi Dedesi Miktat Güler, Matem ayı orucu ile ilgili bilgiler aktararak, “Hazreti Peygamberimizin torunlarının 680’de Kerbela’da şehit olan İmam Hüseyin ile birlikte olan 12 günün orucunu tutuyoruz. Yani geride bizim 10 günümüz kaldı. Oruçlarımız kabul olsun. Birliğimiz, beraberliğimiz daim olsun. Ülkemiz ve milletimizi cenap-ı hak korusun” ifadelerini kullandı. Daha sonra İl Müftüsü Selami Aydın, iftar duasını yaptı.
YEŞİL: BU ÜLKE HEPİMİZİNDİR
Elazığ Cem Derneği Başkanı Cafer Yeşil, “Bu vesile ile bir İslam alemi içerisinde Muharrem ayının kutsal olduğunu, Muharrem ayının haram aylardan olduğunu, asla bir canın incitilmemesi, asla bir kimseye kıyılmaması gerektiğini ama maalesef muaviye ile yezidin oyunları; gözüne kan bürünmüşlülüğü sonuçta İslam tarihine en büyük Hz. Hüseyin’in ve yakınlarının kanını düşürdü. Yani İslam tarihinde büyük bir leke bıraktı. Ama çok şükürler olsun ki bugün hiçbir Sunni toplumunda çocuğuna yezid ismini veren yok. Muaviye ismini veren yok. Onun için biz hepimiz bir ağacın dalıyız. Alevisiyle, Sunnisiyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle hep bir ve beraber olmalıyız. Bu ülke hepimizindir. Onun için burada özellikle buradaki protokole, sayın valime çok teşekkür ediyorum. Bizi yalnız bırakmadılar. Bugün ki lokmaları da sayın valim kendileri bize talimat vererek o lokmaları kendileri hazırlattı size sunmaları için. Hak Muhammed Ali lokmalarını kabul etsin. Yine sayın belediye başkanımız her sene bizimle beraber aşureyi beraber yapıyoruz belediye ile. Burada sayın belediye başkanımıza da teşekkür ediyoruz. Var olsunlar. Elazığ’daki bürokrasi çok sağ olsunlar. Bugüne kadar bizi hiç geri çevirmediler. Hep yanımızda oldular” şeklinde konuştu.
ŞERİFOĞULLARI: YÜREĞİMİZİN DERİNLİĞİNDEKİ HIÇKIRIKLARIN ADIDIR
Tutulan oruçların kabul olması duasıyla konuşmasına başlayan Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, “Muharrem ayı; İslam tarihimizde sevinçlerin, mutlulukların ve aynı zamanda matemin, hüznün ve yasın yaşandığı aydır. Tabi Muharrem ayında Hz. Nuh’un gemisinin Cüdi dağına oturması, Hz. Adem’in duasının kabul edilmesi bunları sevinç olarak görüyoruz, mutluluk olarak görüyoruz, müjde olarak görüyoruz. Ama aynı zamanda Hz. Hüseyin’in ve 72 canın katledilmesi, öldürülmesi de bizim yüreğimizin derinliğindeki hıçkırıkların adıdır” dedi.
YIRIK: HUKUKUMUZUN SICAK OLMASINI İFADE EDEN NİYAZLARDA BULUNDUK
Vali Erkaya Yırık, “Müslümanlığın özünde şehadet kaçınılmaz olmuş. Ama Allah’a hamt olsun ki acılardan, üzüntülerden, sıkıntılardan bu toprağın insanları, bu coğrafyanın insanları birlik ve beraberlik çıkarmış, kardeşlik çıkarmış. Canlar, yarenler, bir araya gelmiş. Nefesi nefesine karışmış, canı canına karışmış. El-Cem, diğer Cem evlerimiz, dedelerimiz burada. Sağ olsun Mithat dedemizde dua etti. Allah duasını kabul etsin. Çok güzel dualar edildi. Birlikte el açtık. Yaratana yalvardık. Dualarımızın kabulünü, belaların defini, kardeşliğimizin artmasını, ziyadeleşmesini, hukukumuzun sıcak olmasını ifade eden niyazlarda bulunduk. Allah kabul etsin. İftarların, duaların, inançların özü de işte budur” diye ifade etti.