Bir Yazarın İlham Kaynağı Vicdanıdır

PAYLAŞ
Elazığ Detay Haber - Gülşah Altaş

Elazığ’ın tanınan ve sevilen isimlerinden Şahin Duman, son kitabı “Aydınlıkta Karanlığı Yaşamak” adlı eserini kitapseverlerle buluşturdu. Detay Dergisi olarak gerçekleştirdiğimiz söyleşide kitabı hakkında bilgiler veren Duman, her insanın kendisini daha çok geliştirmek ve mesleğine yenilikler katmak adına daha çok çalışması gerektiğini söyledi.

 

Mühendis kimliğiyle de ön plana çıkan Duman, insanların cevabı bilinmeyen sorulara ulaşabilmesi için bilgilerini kullanarak daha çok enerji sarf etmesi gerektiğini, bunun teknik konularda olduğu gibi sosyal, siyasal, edebi, sanat ve spor dalları gibi her bilim dalında geçerli olduğunu kaydetti. Duman yazarlık merakının nasıl başladığını da anlatarak, okumayı ve araştırmayı seven biri olarak teknik konulu eserlerin yanı sıra sosyal, siyasal, tarih ve din gibi değişik konu ve gündemlerle ilgili eserlerimde okumayı sevdiğini ifade etti. Bir yazarın ilham kaynağının vicdanı olduğunu söyleyen Duman, bundan sonra da toplumla paylaşılması gerektiğine inandığı tüm konuları uygun şartlarda ve platformlarda değerlendirmeye devam edeceğini belirtti.

 

-Sayın Duman, mühendis kimliğinizin yanı sıra birde yazarlığınızla gündemdesiniz. Yazarlık merakınız nasıl doğdu anlatır mısınız?

Öncelikle yayın hayatına başladığı günden itibaren başarı trendini her geçen gün artırarak sürdürüp değişik konu ve gündemlerle ilgili topluma farklı bakış açılarından bilgilendirmeler sunan Detay Dergisi ekibine sizlerin şahsında teşekkür ediyor ve bu başarının daim olmasını diliyorum.

Mühendislik mesleği matematik ve fen ilimlerinden kazanılan bilgilerle insanlık için faydalı işlerin yapılmasını gerektirir. Mühendis veya diğer meslek dallarının tamamı sahip oldukları bilgilerle insanlık yararına işler yaparken aynı zamanda yaptıklarını geliştirmek suretiyle henüz bilinmeyen ilimleri keşfedebilmek için çaba sarf etmek zorundadır. Bu husus her meslek dalı için geçerlidir ve her insan yaptığı işte bunun bilincinde olarak kendisini daha çok geliştirmek ve mesleğine yenilikler kazandırmak için daha çok çalışmak zorundadır.

İnanıyorum ki insanın düşünebildiği ve hayal edebildiği her konunun ilmi bir cevabı vardır. Eğer insan soru sorabiliyorsa o sorunun mutlak bir cevabı olmalıdır. Yaşanılan zamanda bir sorunun cevabı yoksa o soruya cevap ilme henüz ulaşılamadığından cevapsız kalmıştır. Yoksa insanın aklen düşünüp ilmen sorduğu her sorunun mutlak bir cevabının olduğu muhakkaktır. Tıpkı binlerce yıl sorusu dahi sorulamayıp bugün cevabı olan birçok meseleler gibi.

Onun için cevabı bilinmeyen sorulara cevap ilme ulaşabilmek için insanın bilgilerini kullanarak daha çok çalışması ve daha çok enerji sarf etmesi gerekmektedir. Bu husus teknik konularda olduğu gibi sosyal, siyasal, edebi, sanat ve spor dalları gibi her bilim dalında da geçerlidir.

Şimdi gelelim yazarlık merakımın nasıl başladığı hususuna. Öncelikle okumayı ve araştırmayı seven biri olarak mühendislik mesleğini ilgilendiren teknik konulu eserlerin yanında sosyal, siyasal, tarih ve din gibi değişik konu ve gündemlerle ilgili eserleri de okumayı seviyorum. Özellikle mühendislik alanı dışındaki alanlara ilişkin birçok meseleyi araştırırken de değişik bakış açılarından bakıp o açılara göre de değerlendirme yapmaya gayret ediyorum.

Birçok konuya farklı bakış açılarından bakarak yapılan değerlendirmelerin farklı bilinen meselelere farklı bir boyut kazandırabildiğini görüyoruz.  İnsanın doğru ile yanlış ve faydalı ile faydasız anlayışında yetiştiği kültür ve medeniyet motivasyonunun etkisi olduğunu unutmamak gerekir.

Eğer insan olayları yetiştiği medeniyet ve kültür motivasyonunun etkisinde değerlendirirse varacağı sonuçla akıl, zeka ve mantığını kullanarak geliştireceği öğrenme yetisine dayalı ilmi kabiliyetle yapacağı değerlendirme sonucu farklı olabilir. Önemli olan insan fıtratının konumundan olaylara bakarak akıl, zeka ve mantığı kullanıp insana bilmediklerini öğretenin öğrettiklerinin süzgecinden geçirerek ilmen değerlendirebilmektir.

Günümüzde gün yüzüne çıkarılmamış veya hala geçmişin bilinmeyeni olarak kalmış meseleler belki de çok azdır. Ama önemli olan meselelere hangi açı ve konumdan bakıldığı hususudur. Çünkü birçok aynı meselelerden değişik kalemlerle değişik anlam ve sonuçlar çıkarıldığını görebiliyoruz. Bunun sebebi kalem sahibinin yetiştiği kültür ve medeniyet motivasyonun meselenin izahına veya yorumlanmasına etki etmesidir.

Bu husus sadece yazar için değil okuyucu cephesi içinde geçerlidir. Okuduğu eserlere kendi penceresinden bakarak sadece kendi bakış açısından değerlendirme yapıp bir sonuca ulaşmaya çalışanlar olduğunu unutmamak gerek.

Tüm bunların farkında olarak meselelere, kendisini insan fıtratına göre konumlandırıp o açıdan bakarak irdeledikten sonra meseleyi kaleme alma ve okuyucunun okuduğunu yine bu konumdan bakarak değerlendirmesini sağlamaya yönelik bir bakışın kazandırılması düşüncesi olsada aslında insanın öğrendiklerini ve bildiklerini paylaşarak faydalı olabilme arzusu insanı yazarak paylaşmaya zorlamaktadır.

Zaten son yazdığım 'Aydınlıkta Karanlığı Yaşamak' adlı eserin önsüzünde; 'İnsanın, doğru ile yanlış ve faydalı ile faydasız anlayışının şekillenmesinde yetiştiği kültür ve medeniyet motivasyonunun etkisi vardır. Bu etkiyi yapan kültür ve medeniyet, akıl, zekâ ve mantık kabiliyetiyle geliştirilen olayları kavrama, düşünme, çözme, sonuç çıkarma ve algılama yeteneğinin etkisiyle şekillenir.' şeklinde başlayarak özellikle bu konuya vurgu yaptım.

Ayrıca insanların sadece mesleğinde kendisini çok iyi yetiştirmesinin yeterli olmadığını ve her insanın mutlaka tarihini, kültürünü, dinini ve kısaca medeniyetini bilmesi gerektiği konusunu da bu eserde bir mühendis karakter üzerinden işledim.

 

-Sizlerin ilham kaynağını merak ediyoruz. Kitaplarınızı yazarken ilham kaynağınızı ve kimlerden esinlendiğinizi anlatır mısınız?

Aslında ilham kaynağı bazen insanın kendi vicdanı oluyor. Yaşadığımız coğrafyada bir misyonu temsil ettiklerini söyleyenlerin o misyonun değerlerinden ne kadar uzak olduklarını görünce ve yine birilerinin de onun yaptıklarından o misyona nasıl saldırdığına şahit olunca işte orada vicdan ilham kaynağınız oluyor.

 

- Bu dediklerinizi biraz açar mısınız?

Yani demek istiyorum ki esnafı, siyasetçisi, bürokratı, sanatçısı, sporcusu ve mesleği her ne olursa olsun eğer dürüstlükten, ahlaktan, samimiyetten, merhametten ve kısacası insan fıtratının gerektirdiği tüm güzel hasletlerden dem vurup söylediklerinin tam aksini yapıp birde üstüne üstlük pişkince yaptıklarını inkar ederek insanlar üzerinde farklı bir algı oluşturmaya çalışırsa işte orası sözün bittiği yer olarak vicdanları kanatıyor demektir.

Yine bugün en basitinden doğu ve güneydoğumuz özelinden tüm ülkeye tarifi imkansız acılar çektirip üstüne üstlük acı çektirdiği insanlara 'Biz Kürt halkının hakları için mücadele ediyoruz' diyerek en basitinden Kürt halkına ve bu vatanda yaşayan Türk-Kürt dahil tüm millete tarihte görülmemiş ihanet ve hainlikler yaparak acılar çektirenlerin yaptıklarının kaleme alınmasının ilham kaynağı vicdan oluyor.

 

-Bundan sonraki projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi okumaya ve araştırmaya devam ederek toplumla paylaşılması gerektiğine inandığımın tüm konuları uygun şart ve platformlarda veya yine aynı şekilde değerlendirmeyi kendime vazife bilirim.

 

-Okuyucuların sizlere geri dönüşü hakkında dergimiz okuyucularını bilgilendirir misiniz?

Doğal olarak dönüşler olmakta ve çok şükür bu güne kadar bir iki öz eleştiri dışında hiç olumsuz bir eleştiri almadım. Dönüş sağlayanların çoğu gayet olumlu, pozitif ve insanı motive eden tarzda oldu. Bu da kaleme aldığım eserlerin faydalı olduğunu göstermesi açısından beni mutlu etmektedir.

Aslında yazdığım kitapların daha çok kitlelere ulaşması halinde daha farklı açılardan bakılıp ona göre yapılacak değerlendirmelere göre dönüşlerinde bu anlamda eleştirisel tarzda olabileceğini ve bununda bir yazar için önemli olduğunu söyleyebilirim.

'Baldıran Zehri' ve 'Aydınlıkta Karanlığı Yaşamak' adlı eserler aslında tarihsel süreçte yaşanmış olaylara insan fıtratı konumundan bakılarak, değerlendirilmesi kurgulanmış hikayelerle roman olarak yazılmış eserlerdir.  Bunlar okuyucuyu sıkmadan sürükleyici bir tarzda yazılmış ve inanıyorum ki birçok olayın arka planını aydınlatmaya katkı sağlayacak eserlerdir.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN