Çavuşoğlu, MHP'nin af sözünü tutması gerekiyor!
Adil Yaşam Derneği Başkanı M.Haluk Çavuşoğlu, 2018 yılında MHP'nin verdiği af sözünün yerine getirilmesini beklediklerini ifade etti. Çavuşoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Mahkûm ve mahkûm yakınları olarak 81 ilde gönüllüsü olan “Adil Yaşam Derneği” olarak hak arayışlarımızı sürdürmekteyiz. Adalet arayan herkes özellikle mahkûmlarımız ve mahkûm yakınlarının sorunlarına çözüm bulmak gayemizdir. Adil yargılanmayan yüz binlerce insan hak aramak için yeniden yargılama talepleri ile yola çıkınca 2018 seçimine 3 gün kala MHP AF konusunu gündeme getirerek söz verdi, bir nebzede olsa milyonlarca mahkum yakınının gönlüne su serpti umut ışığı oldu. Geçen 4 yıla rağmen çözüme gidilmedi. İnfaz düzenlemesi yapılmakla yetinildi, onda da suç ayrımına gidildiği için adaletsizliklere yol açtı. TCK'nun her maddesinden adil yargılanmayan haksız cezalar alanlar seslerini duyurmaya çalışıyor. Adil yargılama ihlali, hem geçmişte hem de günümüzde en çok mağdur olunan konu haline gelmiştir. Terör suçundan görevden alınmış 4850 yargı mensubunun vermiş olduğu kararlar ne kadar geçerli sayılabilir? Sadece yönetenlere karşı değil, vatandaş ile ilgili verdikleri kararlarla da ülkemizi suç ülkesi gibi göstermek amaçlandığı aşikârdır.
Balyoz, Ergenekon gibi kamuoyunca bilinen dosyalarda görüldüğü üzere, örgüt mensubu polislerin uydurma deliller ortaya koyması ve örgüt mensubu hâkimlerin hukuksuz kararlar verdikleri kesin bir gerçektir. Bu yargı mensuplarının diğer dosyalarda verdikleri kararların yeniden yargılanmaya açılmaması adalette çelişki yaratmaktadır. Gariban insanlar, bu örgüt mensuplarının verdiği kararlarla bedel ödemiş ve ödemeye devam etmektedir. Adil yargılama konusunda bir diğer hususta; görevden alınan yargı mensuplarının yerlerine atanan yargı mensuplarının genç ve yeteri kadar tecrübe sahibi olmamasından kaynaklı olarak hatalı kararlarda verebildikleri gözlemlenmektedir. Adil yargılamalar olmadığı için cezaevleri suçsuz insanlarla dolmuş taşmış duruma gelmiştir. İnfaz düzenlemesinin çözüm olmadığı açıkça görülmektedir. Ayrımcı infaz düzenlemesi, toplum nezdinde de adaletsizliği ortaya koymaktadır.
Suç ayrımına tabi tutulan katolog suçlarda adil yargılanmamış haksız cezalar almış insanların çok fazla olduğu Anayasa Mahkemesi'ne bireysel olarak yapılan 43.000 başvuruda %52,1 adil yargılama yapılmadığı sonucu ile ortaya konulmuştur. Ayrıca 5 yıl altı cezaların istinaf onayından sonra Yargıtay'a götürülememesi ayrı bir hukuksuzluk oluşturmaktadır. Keza Yargıtay'a giden dosyaların çoğunun bozulduğu bir gerçektir. Anayasa mahkemesine başvuru yapmayı dahi bilmeyen yüz binlerce insanda düşünüldüğünde garibanlar açısından durum vahimdir. Adaletsizliğin ancak eşit af yoluyla sağlanacağı birçok hukukçu ve uzman tarafından da dile getirilmektedir. Adil yargılamalar olmadığı için cezaevleri kapasitesinin çok üzerinde mahkum barındırmaktadır. Cezaevlerinin durumu insanların Yaşama Hakkı'nı sınırlamaktadır. Burada yazamayacağımız kadar çok fazla sorunlar bizlere iletilmektedir: Örnekle; kalabalıktan dolayı mahkûmların tuvalet önlerine kadar yerlerde yatmaları, sağlıksız beslenme, sağlık imkânlarının yetersizliği, sıcak su sorunları, ısınma sorunları, kantinlerin çok pahalı olması, uyuz, covid ve kalıcı sağlık sorunları, psikolojik destek için personel yetersizliği, bazı personellerin kötü uygulamaları, açık cezaevlerinin izine çıkartılıp kapalıda kalanların bu haktan mahrum bırakılması, kapalı cezaevlerindeki mahkumların 2 yıl boyunca pandemide yasaklara maruz kalması ceza üstüne cezalar haline gelmiştir.
Güya uzmanların Af verildiğinde mahkumlar tekrar suça karışır diye polemik yapıyorlardı hepsi de yanıldı. Mahkumların tekrar suça karışmayacaklarına en güzel örnek; Açık cezaevinden pandemi sebepli 91bin mahkûm, suç ayrımsız izine gönderilmişler, 2 yıldır tekrar suç işlememişler topluma adapte olmuşlar, yuva kurmuşlar, iş kurmuşlar ve bazıları işveren olmuştur. Her insan ikinci bir şansı hak eder sözüne en iyi örnek bu durumdur ki; birde adil yargılanma hak ihlali söz konusu iken şans istemekte ayrı bir gurur kırıcı durumdur. Rahşan affında cezaevine geri dönen 640 kişi % 1 diyebiliriz. CUMHURİYET'İN 100. Yılının gelmesi adına, 2023 gelmeden, ortak bir uzlaşı ile EŞİT AF ilanı ile birlikte Sicil Affı da verilerek insanlar yeniden hayata döndürülmelidir. Yaşanılan adaletsizliklerin ortadan kalkması için Devletimizin Vatandaşı ile Helalleşmesi Hususu gündeme gelmelidir. Hiçbir suçu legalleştirmiyoruz, önce geçmiş temizlenmelidir ve sonrasında TCK sisteminde yapılacak değişiklikler ile adalet hakkını bulmalıdır.”