İlimizde meydana gelen 6,8 şiddetindeki büyük depremin ardından, bir taraftan yaralar sarılırken, diğer tarafta çadırlarda yaşam sürdüren kardeşlerimizin içler acısı durumu hepimizin yüreklerini sızlatıyor.
Aslında bu satırlarda kutsal topraklarda geçen yolculuğumuzun Mekke durağını yazmak istemiştim. Medine’deki izlenimlerim sonrasında Mekke’de kaldığımız 11 günü sizlerle paylaşacakken, 24 Ocak Cuma günü meydana gelen büyük depremin ardından şehrimizin içler acısı durumunu kaleme almak istedim.
Kâbe-i Muazzama’da tavaf esnasında Elazığ depremini haber aldım. Harem-i Şerif’te yüzbinlerce Müslümanın aynı anda bir arada olduğu esnada Elazığ’da şiddetli bir deprem olduğu, binaların yıkıldığı haberi geldiği an sadece Kâbe’ye doğru dönelip ellerimi açtım ve dua etmekten başka bir şey yapamadım.
Depremin ardından 1 hafta süreyle daha Mekke’de kaldık ama bir yanımız hep Elazığ oldu. Toplu bir şekilde ellerimizi Hakk’a açıp dualar ettik.
Elazığ’a geldiğim ilk anda şehrin büyük bir hüzne boğulduğuna şahitlik ettim. Yıkılan Şehir Elazığ’ı gördüğüm an depremin şiddetinin ne denli büyük olduğunu anlamaya başladım.
Deprem anında gece şehre gelen üç bakanımızın ve bir gün sonra Sayın Cumhurbaşkanının ziyaretlerini an be an takip etmeye çalıştım. Bir yanda ibadet ediyor, diğer tarafta aziz şehrin yıkık görüntüleriyle iç geçiriyordum.
Gelinen nokta itibariyle büyük bir depremi 145 yıl sonra yeniden yaşayan Elazığ’da büyük bir panik havasının olduğunu, insanların çaresizliğini, vefat edenlerin acısını, yaralıların hallerini hep birlikte yaşadık.
İNSANİYET İÇİN ACİL ÇAĞRIMDIR!!!
Depremin hemen sonrasında AFAD ve Kızılay tarafından şehrin muhtelif mahallelerine kurulan çadırların bir an önce kaldırılarak, depremzedelerin şehirde biten konutlara yerleştirilmesi insanlığın bir vazifesidir.
Elazığ’da bugünlerde havanın eksi 15’lerde olduğunu yaşayarak görüyoruz. Kim çadırda kalmak ister Allah aşkına!
Devletin asli görevi vatandaşın mağduriyetini gidermek ve şefkat, merhamet elini uzatmaktır.
Şehrin kuzey kısmında bulunan Şahinkaya, Çayda Çıra Mahallelerinde biten yapı stoklarının olduğunu biliyoruz. Devletin kira desteği ile bu konutlara çadırda kalan depremzedeler yerleştirilebilir. Soğukta bir gece sadece bir gece çadırda kalırsanız, ne dediğimi o zaman anlarsınız.
EVİ YIKILAN, EŞYASI OLMAYANA DEVLET KOL KANAT GERMELİ!
Yaklaşık 15 gündür evi yıkılan, eşyası enkaz altında kalan insanların feryatlarını duymayan var mı bilmiyorum ama, ben bu feryatları her gün işitiyorum.
Devletin Elazığ’a kazandıracağı yeni konutların yanı sıra, ilgili bakanlığın beyaz eşyada KDV oranını kaldırması, insanların 4 bin TL bedelle alacağı bir beyaz eşyayı 18 KDV bedeli ödemeden alması da elzemdir.
Şairin ifadesiyle sol yanım acıyor ANNE!
Evet, sol yanımız acıyor. Mağduriyetlere yenilerinin eklenmemesi adına, bir an önce şehir olarak yaraların sarılması adına herkesin üzerine düşeni yapması kaçınılmazdır.
Kim ne derse desin ama! Bu şehrin kimyasını bozuldu. Kriz fırsatçıları, şehrin o aziz ismine yakışmayan hareketler sergiledi.
Şehrin içinde bulunduğu durumu fırsat bilip, bundan nemalanmak isteyenlerle doldu taştı her yanımız.
Nakliyeciler, ev sahipleri, satılık ev ibaresi yazanlar…
23 Ocak’ta taşıdığınız evlerin nakliye ücretleri ne oldu da yüzde yüz oranda arttı?
Evini 1000 – 1250 TL aralığında kiraya verenler! Binanızın kaldırımları altından mı kaplandı da fiyatları yüzde yüz arttırdınız?
Kusura bakmayın ama insanlık adına sınıfta kaldınız..
Siz bu aziz diyarın yüz karasısınız!
