Siyasi ferasetsizlik!
2023 Haziran ayında yapılacak seçimlere 8 ay gibi bir süre kaldı. Bu kadar kısa bir süre kalmasına rağmen geçmiş seçimlere nazaran aday adaylarında ciddi bir fetret dönemi yaşanıyor. Bugüne kadar aday adaylığını açıklayan iki isim var. Bunlardan biri CHP'li Gürsel Erol, diğeri ise İYİ Parti'den Yüksel Ercan.
Bu iki ismin dışında hemen her partiden adı geçen isimler ve adaylık sinyali veren isimler de yok değil. Bu isimler zaman zaman siyasi toplantılarda boy gösteriyor, zaman zaman da sosyal sorumluk projeleriyle halkın içinde olduğunu gösteren etkinlikler yapıyor.
Siyaset düşünen ve bunu milletvekilliği ile taçlandırmak isteyenlerin hemen hepsinin içine düştüğü bir sarmal var ki buna çok deneyimli olan isimler de ne yazık ki düşüyor.
Bu tür siyasileri uzaktan takip ediyor ve etkinliklerini izliyoruz. Gördüğümüz şudur ki daha önce rahatlıkla ulaşılan, sohbet edilebilen ve istişare yapılabilen bir isim, hayatta hiçbir başarı hikâyesi olmadığı gibi var olan imkânlarla birlikte itibarını da tüketen ve daha önemlisi kerameti kendinden menkul kişilerin ağına düşmüş.
Biliyoruz, siyaset düşünen bu isimlerin halktan kopuk olma gibi bir düşünceleri yok ama kendilerinde ciddi güç ve paye olduğunu sanan danışmanların gazıyla kendi çevresine bir duvar örüyor ve adeta halktan kaçıyorlar.
Sağdan sola ama her halükarda gelecek vaat eden siyasilerin etrafından ayrılmayan, onların kendisinden rahatsızlığını safa yatıp pişkinliğe vuran bu isimlerle siyaset yapılmayacağı gibi yol dahi yürünmez olduğu gerçeğini anlamak için sekiz ay daha beklenecek anlaşılan.
Temiz ve halkla siyaset yapmak isteyen kişilerin, kendisini olduğundan farklı pazarlayan, şehirde ve toplumda bitik insanların kuşatmasından kurtarması, lobilerin ve çıkar çevrelerinin adayı olmaktan kurtulup halkın adayı olması gerekiyor.
Hele hele şehirde hiçbir etkisi kalmadığı gibi itibarını da tüketmiş birilerinin danışmanlığı ve yol haritasıyla yürümek, sonu çok da iyi olmayan bir sürece götürebilir yeni siyasetçileri.
Siyaset hem feraset hem de doğru isimlerle yol yürüme sanatıdır. Bu yola çıkan kişilerin etrafındakileri iyi seçmesi, kendi seçemiyorsa bile görüşlerine güvendiği birkaç kişiden sorması gerekir. Bunu yapmadan siyasete soyunan kişi, çevresindekilerin kaderini yaşamaya ve toplum içinde de yalnızlığa mahkûm olurlar.
Bu tespitlerimiz şimdiden biraz iddialı ve abartılı bulunabilir. Ancak 8 ay sonra haklılığımız görülecek lakin birileri için geç olacak.