Parti mi aday mı?
Kasım ayında baskın bir seçim olmasa bile Haziran 2023'te yapılacak seçimler için tüm partilerde ciddi bir hareketlilik var.
Ciddi anlamda oy kaybı yaşamasına rağmen iktidar partisinden ziyade muhalefet partilerinde daha bir hareketlilik yaşanıyor.
Millet ittifakını oluşturan 6 parti ve bunun dışında kalan başta YRP olmak üzere Memleket Partisi ve Zafer Partisi’ne yönelik bir ilgi artışı gözleniyor.
20 yıllık iktidar döneminden sonra ülkemiz için yapılan tüm hizmetler, demokrasiye ve ülkenin milli birlik ve bütünlüğüne yapılan Gezi, 15 Temmuz gibi badireleri güçlü iradesi ve halkla birlikte yürümesiyle aşan AK Parti’nin hala birinci parti olması halkın Erdoğan’a olan güveninin devam ettiğini de gösteriyor.
AK Parti’nin anketlerde birinci parti olmasına rağmen, milletvekili olmak isteyen isimlerin muhalefet partilerinde daha çok görünmesi, bu partilerin listelerine girme konusunda hem genel merkez hem de kendi illerinde çalışmalar yapması da gösteriyor ki seçimin ibresi millet ittifakı ve diğer muhalefet partilerine kaymış.
20 yıllık AK Parti iktidarları döneminde seçmen şunu öğrendi ve tecrübe etti ki şehirlerin sorunlarının çözümünde partilerden çok milletvekilleri daha önemli.
Bu gerçekten hareketle yapılacak seçimlerde vatandaş, partilerden ziyade adayların kendilerine ve onların mecliste ve Ankara bürokrasisinde ortaya koyacağı gayret ve performansa göre oy kullanacak ya da sandığa gitmeyerek tepkisini ortaya koyacak.
Parti genel başkanları ve bakanların bir şehre bakışı ne kadar olumlu ve hizmet eksenli olursa olsun, bu hizmetleri öncelik sıralamasına ve halkın beklentilerine göre planlayıp, tüm altlıkları ve bu sorunun çözümüyle şehrin ne kazanacağı, çözülmediği takdirde neler kaybedeceğini içeren bilimsel raporlarıyla bakanlıklara ve gerekli kurumlara ileten ve bu projelerin gerçekleşmesi için ısrarlı bir takipçilik ortaya koyan isimler, seçmenlerin de öncelikli olarak tercih ettiği bir milletvekili adayları olacak.
Kişinin hangi partiden aday olduğu ve aslında hangi görüşe mensup olduğundan ziyade hizmet anlayışı, özgüveni ve tek gündeminin şehir olduğuna inanılan isimlerin şansının daha yüksek olacağı bir seçim yaşayacağız.
Parti ilkeleri, hedefleri ve misyonların değil, çözüm getirebilecek bir kadronun öne çıkacağı bir seçimi yaşayacağız.
Partilerin de halkın bu bakış açısı ve beklentileri iyi gördükleri ve buna karşılık gelecek isimleri kendi listelerinde aday gösterme gibi bir gayretin içinde olduklarını basına çok sızmasa da yapılan özel görüşmelerden görüyor ve anlıyoruz.
Hangi parti bu beklentiyi iyi okur, bu taleplere karşılık gelecek ve her kesimin; dürüstlük, çalışkanlık, üretkenlik ve girişimcilik özellikleri ile üzerinde ittifak edeceği listesine koyarsa, bu rüzgârı kendi lehine çevirip seçimlerden zaferle çıkma ihtimali de o derece artar.