Eğitim Bir-Sen'den eleştiri!

Doçentlik sınavında uygulanan sözlü mülakat ile ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Haluk Aras, bilimsel yetkinliği ifade eden bir unvanın idari bir tasarrufa bağlanmasını doğru bulmadıklarını söyledi.

PAYLAŞ
Elazığ Detay Haber - Gülşah Altaş

Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Haluk Aras, Doçentlik Sınavında uygulanan sözlü mülakat ile ilgili açıklamalarda bulundu. Doçentlik sözlü sınavının mağduriyet yaratmaya devam ettiğini ifade eden Haluk Aras, bilimsel yetkinliği ifade eden bir unvanın kullanımının idari bir tasarrufa bağlanmasını doğru bulmadıklarını kaydetti. Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Haluk Aras yaptığı açıklamada: “Yükseköğretim sisteminde akademik personelin atanma sürecinde yer alan ‘Doçentlik Sözlü Sınavı, mağduriyet üretmeye devam ediyor. 

Doçentlik süreci biri diğerinin önkoşulu olan 2 aşamalı bir süreçle sonuçlanır. İlk aşama eser incelemesi aşaması;  5 profesör tarafından incelenen doçent adayının eserleri yeterli görüldükten sonra, bize özgü sözlü sınav aşaması başlar ve aday, ‘aday dediğimize bakmayın en az 5-6 yıllık doktoralı bilim insanıdır’ ve bu haliyle eserden geçen aday, jürinin karşısına zaten doçent olarak çıkmaktadır. Akademisyenin bilimsel özerkliğini, bilim insanı kişiliğini zedeleyen bu sınav kaldırılmalıdır. Sendika olarak bilimsel yetkinliği ifade eden bir akademik unvanın kullanımını,  idari bir tasarrufa bağlanmasını yanlış buluyoruz. Akademik yükselme süreci içinde akademik yeterliliğin ortaya konulduğu doçent unvanı alındıktan sonra, kadro için ayrı bir başvuru sürecinin tesisi gereksizdir. Öğretim üyesi, ÜAK’tan doçentlik unvanını aldıktan sonra, başka bir işleme gerek kalmaksızın bulunduğu üniversitede doçent olarak atanabilmelidir.

YÖK tarafından sözlü sınavın zorunlu olmaktan çıkarılması yerinde ve olumlu bir adım olmakla birlikte, bütünüyle kaldırılmayarak yükseköğretim kurumlarının inisiyatifine bırakılması yanlıştır. Hiçbir öğretimsel çıktısı olmayan, aralarında İTÜ, ODTÜ, Hacettepe; yanı başımızda İnönü, Dicle gibi pek çok üniversitenin kalite göstergesi olarak kabul etmediği ve üniversitelerin yüzde doksanında uygulanmayan doçentlik sözlü sınavı, Fırat Üniversitesinde de, uygulanan diğer üniversitelerde de kaldırılmalı, sınav sürecinde kullanılan kamu kaynakları başka alanlarda kullanılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN